Mesajı Okuyun
Old 31-07-2008, 11:42   #4
TABUOSMAN

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
4.Hukuk Dairesi

Esas: 2007/2644
Karar: 2007/16056
Karar Tarihi: 14.12.2007

ÖZET: Dava aile başkanının sorumluluğu esasına dayanmaktadır. Bu haliyle uyuşmazlığın aile mahkemesi sıfatıyla görülüp çözümlenmesi gerekir.

(4721 S. K. m. 118, 369) (4787 S. K. m. 4, Geç. m. 1) (5133 S. K. m. 2, 3)

Davacı M. A. Diker ve diğerleri vekili Avukat M. Işık tarafından, davalı R. Yılmaz ve diğerleri aleyhine 03.01.2005 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.11.2006 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

Dava, haksız fiilden doğan maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalılar tarafından temyiz edilmiştir.

Davalılar R. Yılmaz ve M. Yılmaz ile Y. Bostancı ve F. Bostancı hakkındaki dava, 4721 sayılı MK’nun 369. maddesi kapsamında olup aile başkanının sorumluluğu esasına dayanmaktadır. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 4/1. maddesi; 4721 sayılı Medeni Kanun'un İkinci Kitabı'ndan Üçüncü Kısım hariç olmak üzere (TMK. md. 118-395, 5133 sayılı Kanun md. 2-3) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesi'nde bakılacağını, geçici 1. maddesi de; sonuçlanmamış davaların yetkili ve görevli Aile Mahkemesi'ne devredileceğini hükme bağlamıştır. Bu haliyle uyuşmazlığın Aile Mahkemesi'nde çözümlenmesi gerekir. Şu durumda, davaya aile mahkemesi sıfatı ile bakılması gerekirken Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatı ile bakılarak sonuçlandırılması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14.12.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.

*********************************************

T.C. YARGITAY
4.Hukuk Dairesi

Esas: 2002/12669
Karar: 2003/2983
Karar Tarihi: 17.03.2003

ÖZET : Yerel mahkemece cezai sorumluluk ile hukuki sorumluluk ayırt edilmeden salt cezada anılan davalının beraat etmesi nedeniyle tazminat sorumluluğunun olamayacağı gerekçesiyle davanın reddi doğru değildir.
MK 320 ( Yeni medeni Kanun 369 ) maddesi gereğince baba aleyhine açılan tazminat davası olay tarihi esas alınarak çözümlenir. Yerel Mahkemece davalının dava tarihinde reşit olması nedeniyle davalının babası hakkındaki davanın husumetten reddedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bir diğer bozma nedenidir.


(4721 S. K. m. 369)

Dava: Davacı İçişleri Bakanlığı vekili Avukat Dilek Yolyapan tarafından, davalılar Burak Börü ve diğerleri aleyhine 21/09/2001 gününde verilen dilekçe ile 2330 sayılı Yasa gereği ödenen tazminat ile yapılan tedavi giderinin rucüen tahsilinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalı Burak B. hakkındaki davanın reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın husumetten reddine dair verilen 28/05/2002 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

Karar: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalılardan Ayfer B'ye yönelik temyiz itirazları reddedilmelidir.

2-Diğer davalılara yönelik temyiz itirazlarına gelince;

a ) Davalı Burak B. yönünden; dava 2330 sayılı Yasa gereği ödenen tazminat ve tedavi giderinin rucüen tahsili istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, davalı Burak B. hakkındaki dava esastan, öteki davalılar hakkındaki dava husumetten reddedilmiş; karar davacı yanca temyiz edilmiştir.

Dosyadaki bilgi belge ve taraf açıklamalarına göre olayın gelişimi şu şekilde olmuştur: davalı Burak B. Fen dersi için okul laboratuarında arkadaşları ile beklerken dolaptan üzerinde sodyum metal yazan şişeyi alır, o arada öğretmen gelince şişeyi yerine koyamaz ve teneffüste bu şişeyi tuvaletteki klozete boşalması için ters olarak koyar. Su ile temas eden kimyasal madde yanmaya başlar. Tuvalete giren öğrenciler öğretmene haber verirler. Üzerine su ve yangın söndürücü dökülünce ufak bir patlama olur. Polise haber verilir bomba uzmanı olan komiser, araştırma yaparken oluşan yeni patlamada yaralanır. Davalı Burak B. tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu patlamaya neden olmaktan yargılanır ve suç kastıyla hareket ettiğine dair kanıt olmadığından beraat eder.

Olayın bu oluş biçimi dikkate alındığında olaya davalı Burak B.'nün neden olduğu anlaşılmaktadır. Yerel mahkemece cezai sorumluluk ile hukuki sorumluluk ayırt edilmeden salt cezada anılan davalının beraat etmesi nedeniyle tazminat sorumluluğunun olamayacağı gerekçesiyle davanın reddi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır.

b )Davalı Salih Börü yönünden: MK 320 ( Yeni medeni Kanun 369 ) maddesi gereğince baba aleyhine açılan tazminat davası olay tarihi esas alınarak çözümlenir. Yerel Mahkemece küçük Burak B'nün dava tarihinde reşit olması nedeniyle davalı baba Salih B. hakkındaki davanın husumetten reddedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bir diğer bozma nedenidir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda ( 2 a,b ) nolu bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalı Ayfer B'ye yönelik temyiz itirazlarının ( 1 ) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddine 17.03.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.