Mesajı Okuyun
Old 08-01-2018, 22:01   #1
Turgut Aşcı

 
Varsayılan Yüklenici İşçilerinin Kadroya Geçmek Amacıyla İşçilik Haklarından Feragat Etmiş Olmalarının Sonuçları

696 sayılı KHK’nin 127’nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ye eklenen geçici 23’üncü maddesinin birinci fıkrasında, hizmet alımı sözleşmeleri kapsamında yükleniciler tarafından çalıştırılan işçilerin idarelerin sürekli işçi kadrolarına geçmek için yapacakları başvurularda aranacak şartlar;
“a) 657 sayılı Kanunun 48 inci maddesinin (A) bendinin (1), (4), (5), (6), (7) ve (8) numaralı alt bentlerinde belirtilen şartları taşımak,
b) Herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik, yaşlılık veya malullük aylığı almaya hak kazanmamış olmak,
c) Bu kapsamda çalıştırılmalarına ilişkin olarak açtıkları davalardan ve/veya icra takiplerinden feragat edeceğine dair yazılı beyanda bulunmak,
ç) En son çalıştığı idare ile daha önce kamu kurum ve kuruluşlarında alt işveren işçisi olarak çalıştığı iş sözleşmelerinden dolayı bu madde ile tanınan haklar karşılığında herhangi bir hak ve alacak talebinde bulunmayacağını ve bu haklarından feragat ettiğine dair yazılı bir sulh sözleşmesi yapmayı kabul ettiğini yazılı olarak beyan etmek,”
Olarak belirlenmiştir.
Söz konusu şartlardan, hak sahiplerinin tereddüt ve tedirginliklerini gidermek adına, (c) ve (ç) bentlerinde ifade edilen şartlar üzerinde durmak istiyoruz.Hemen belirtelim, her iki bent ile işçiden feragat etmesi istenilen işçilik hakları, yüklenici/ yükleniciler tarafından çalıştırıldıkları dönem/dönemlere ilişkin işçilik haklarıdır. Anılan bent hükümleri uyarınca başvuru sırasında işçiden, kanundan veya yüklenici ile yapmış olduğu iş sözleşmesinden kaynaklı ihtilaflı alacakları için açmış olduğu davalardan ve icra takibindeki işçilik alacaklarından feragat edeceğini ve alt işveren işçisi olarak çalıştığı iş sözleşmelerinden dolayı herhangi bir hak ve alacak talebinde bulunmayacağını ve bu haklarından feragat ettiğini yazılı olarak beyan etmesi istenilmektedir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 2’nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca asıl işveren (hizmet alımında bulunan idare),alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur. Asıl ve alt işveren birlikte (müşterek ve müteselsil) sorumlu oldukları için de işçinin sürekli işçi kadrosuna geçmek amacıyla işçilik hak ve alacaklarından feragat etmiş olması, hem asıl işvereni hem de alt işvereni (yükleniciyi) işçinin yüklenici işçiliğinden doğmuş veya doğabilecek alacaklarının yükümlülüğünden kurtarmış olacaktır. Ancak, işçi ile idare arasında imzalanan sulh sözleşmesi,işçinin alt işverenle işçi arasında geçerli olan sözleşmeden doğan alacaklarından feragat ettiğine ilişkin olup, kanundan doğan hak ve alacaklarını kapsamadığından, sürekli kadroya alınan işçi alt işveren işçiliğinden dolayı kanundan doğan işçilik haklarından yararlanmaya devam edecektir. Bu bağlamda kadroya alındıktan sonra kıdem tazminatına müstahak olan işçiye bu kadroda geçirdiği hizmetleri için kıdem tazminatı ödenirken, işçinin alt işveren işçisi olarak geçirdiği hizmetleri için de aynı idare tarafından 6552 sayılı Kanun uyarınca kıdem tazminatı hesaplanarak ödenecektir.
Sonuç olarak; alt işveren işçileri, süreli işçi kadrosuna geçmek amacıyla işçilik alacakları ile ilgili olarak açmış oldukları davalardan, icra takiplerinden ve alt işverenle yapmış oldukları sözleşmelerden doğan alacaklarından feragat ettiklerini ilgili idareye bildirmekle, hem ilgili idare hem de alt işveren bu borçlarından kurtulmuş olacakları, fakat işçilerin alt işverenle olan ilişkileri nedeniyle kanundan doğacak alacakları feragat konusu olmadığından bu alacaklarını yükümlülerinden talep edebilecekleri, değerlendirilmektedir.
Turgut AŞCI
E. Sayıştay Uzman Denetçisi