Mesajı Okuyun
Old 05-09-2005, 14:16   #1
aeyesilkaya

 
Varsayılan Davanın Açılmamış Sayılması - Temyiz Edilmeyen ek davanın Bozul

Dava görülürken, taraf teşkilini sağlamak üzere davacıya ek dava açması için Mahkemece süre verildi.
Ek dava açıldıktan sonra, asıl dava 5. kez müracata kalınca Mahkemece asıl dava-ek dava ayrımı yapılmaksızın davanın açılmamış sayılmasına karar verildi. Davacı taraf, kararı, "davamız HUMK'da yapılan değişiklikten önce açılmıştı; bu nedenle, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır" gerekçesiyle temyiz etti. Yargıtay, temyiz isteğinin "Reddine." karar verdikten sonra, "Ancak, davalar birleştirilmekle birleştirilen davalar müstakil dava olma niteliğini kaybetmezler. Birleştirilen davalardan birisinin açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde bu durum diğer davanın görülüp sonuçlandırılmasına engel teşkil etmez. Bu sebeple takip edilen davaya devam edilmesi gerekir.
Hal böyle olunca; birleştirilen davada davalılardan .....'nin yaşının küçük olduğu anlaşıldığına göre; yasal temsilcisinin davada yer almasının sağlanması ve işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir. değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle ... hükmün BOZULMASINA...." diyerek temyize konu edilmemiş birleşen dava yönünden de bozma kararı vermiştir:
1. Birleşen dava ile ilgili olarak temyiz dilekçesinde tek bir sözcük bile bulunmamaktadır.
2. Küçüğün temsilcisi olarak duruşmalarda yer aldık.
Yukarıda numaralandırdığımız nedenlerle karar düzeltme isteğimiz reddedildildi. Mahkemece, usul yasaya uygun bulunan bozmaya uyuldu.
Davacı taraf bozma kararı doğrultusunda işlem yapılmasını talep etti.
Mahkeme, ek dava tarihi itibariyle taşınmazların değerlerinin tesipiti için dosyanın bilirkişilere tevdiine karar verdi.

Neler olup bittiğini anlayamıyorum; bozma gerçekten usul ve yasaya uygun mudur? Bozma kararı doğrultusunda yapılacak işlem var mıdır?