Mahkemelerde ve resmi,özel tüm merciler önünde yazılı veya sözlü olarak yapılan irade bildirimlerinin,hata-hile-ikrah(cebir,zorlama)gibi iradeyi fesada uğratan bir nedene dayalı olduğu ileri sürülebilir ve bu nedenle iptali istenebilir.Dava devam ederken veya bu irade bildirimlerinin sonucunda dava sonlanmış ve kesin hükme bağlanmış ise;bu nedenlerin varlığı halinde,irade bildirimlerinin iptali için ayrı bir dava açma imkanı vardır.Aynı dosya içinde bu iddialar ileri sürülemez,ayrı bir davaya konu yapılabilecek iddialardır. Hata,hilenin anlaşıldığı,ikrahın ortadan kalktığı tarihten itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde dava içindeki irade bildiriminin(dava talep/lerinin, kabul,sulh,ibra,feragat v.b.) dava açılarak bu beyanların iptali istenebilir;iddiaların ispat edilmesi halinde de beyanlar iptal edilir.Dava devam ediyorsa iptal edilen beyanlar geçersiz hale gelir,gerçek irade açıklanabilir;dava kesin hükme bağlanmışsa iade-i muhakeme yolu açılır.

Ancak soruya konu olayda bu özellikte ve ağırlıkta bir hile/aldanma durumu anlaşılmıyor.Hak düşürücü dava açma süresi de geçmiş görünüyor.

Reşit olmayan çocuk için anne tarafından iştirak nafakası/artırılması davası açılabileceği gibi,reşit çocuklar da,ihtiyaç ve zaruret içinde iseler,refah içinde yaşayan babalarından kendi adlarına ayrı bir dava ile yardım nafakası isteyebilirler.

Babanın kendi malvarlığını dilediği gibi kullanması,yararlanması,tasarruf etme hakkı vardır.Olanaklarını ve refah düzeyini-yasa ile belirlenen nafaka sorumluluğu dışında- çocukları ile paylaşması yalnızca ahlaki borcudur,hukuki zorunluluğunun sınırları daha dardır. Bu nedenle
anlatılan olaylar vesayet altına alınmasını gerektirir boyutları yansıtmıyor. Akıl zayıflığı,İsraf,ayyaşlık,savurganlık gibi gerekçeler olmadıkça vesayet altına alınması sözkonusu edilemeyecektir.

Babanın eşi ve çocuklarına kötü muamelede bulunması,ilk defa yeni TCK ile yaptırıma bağlanan “Aile Düzenine Karşı Suçlar” kapsamında yeralan,”aile bireylerine kötü davranma “suçunu teşkil etmekteyse de,eski olaylarla ilgili zaman bakımından uygulanma imkanı olmayan bu yeni ve geniş uygulama alanı bulunan hüküm kapsamı dışında kalan,eski yasadaki genel mahiyette hakaret/dayak suçunun unsurlarını taşıması düşünülebilirse de şikayet zamanaşımına uğramıştır.Eski olaylarla ilgili dava açma imkanı zamanaşımı engeline tabidir.