Sayın Konuk, geçmişte yaşadığnız ve mağduru olduğunuz eylem, Türk Ceza Kanunu 102. maddesinde düzenlenen cinsel saldırı suçudur. Cinsel saldırı eylemi, vücuda organ ya da sair bir cisim sokulması suretiyle işlenmesi halinde, fail hakkında yedi yıldan oniki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Sizin durumunuzda olduğu gibi, eş bu suçu işlerse, soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdur eşin şikayetine bağlıdır. Siz, soruşturma aşamasında şikayetinizi geri aldığınız için, cinsel saldırıda bulunan eşiniz hakkında ceza davası açılmamıştır. Bir başka deyişle size karşı işlenen ağır bir suçu sineye çekmişsiniz.

Geçmişte yaşanan bu saldırının etkisiyle eşinizle bir süre ayrı kaldığınızı, sonra kendisinin sizin yanınıza gelip yaşamaya başladığını yazmışsınız. Sadece eşinizin evli kalma isteği ve iradesiyle, evliliğinizin devam edeceği gibi bir kabul söz konusu değildir. Eşinizi bir yabancı gibi görüyor ve kendisinden boşanmak istiyorsanız boşanma davası açmalısınız. Boşanma davasında eşinizle şiddetli geçimsizlik içinde bulunduğunuzu, bu geçimsizliğe eşinizin kusurlu söz ve eylemlerinin sebep olduğunu, evliliğinizin uzun süreden beri fiilen bittiğini ve bu evliliğin sizler ve toplum için korunmaya değer bir yararının kalmadığını ispat etmek durumundasınız.

Eşinizin şiddet ve korku yaratmaya yönelik söz ve eylemleri devam ediyorsa, ya da boşanmak istemeniz sebebiyle böyle bir durumun yaşanması olasılığı varsa, en yakın aile mahkemesinden, 4320 sayılı Ailenin Korunması Hakkındaki Kanun ve ilgili yönetmelik gereği, eşiniz hakkında koruma kararı verilmesini talep edebilirsiniz. Koruma kararı gereği eşinizin, şiddet içeren ve korku ve sindirmeye yönelik söz ve eylemlerine derhal son vermesi, evden uzaklaştırılması, müşterek konutun size ve çocuğunuza tahsisi, eşinizin sizlere yaklaşmaması, iletişim araçlarıyla rahatsız etmemesi gibi tedbirlere duruşmasız dosya üzerinden ivedi olarak hükmolunur. Koruma kararının süresi 6 aya kadardır. Tedbire aykırı hareket etmesi durumunda, eşinizin 3 aydan 6 aya kadar hapis talepli yetkili Sulh Ceza Mahkemesinde yargılanmasını gerektirir.

Bir avukat yardımı almanız çok önemlidir. Avukatla temsile maddi gücünüz elvermiyorsa, bulunduğunuz yer baro adli yardım servisine başvurarak size ücretsiz bir avukat atanmasını talep edebilirsiniz.