Mesajı Okuyun
Old 12-08-2011, 14:31   #11
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Hakan EREN
Bugün, icra mahkemesinden tarafıma bir tensip tutanağı gönderildi.

Tensipteki kararlardan biri (8 numaralı) "takip konusu belge aslını sunmamız için 10 günülük kesin süre verildiğini, kesin süre içinde belge aslını sumaz isek, borçlunun imza inkarını kabul etmiş sayılacağımız" ihtarını içermekteydi.

Bu karara karşı aşağıdaki dilekçeyi sunduk.

Bilgi ve eleştirilerinze saygı ile sunur.








xxx. İCRA MAHKEMESİ YARGIÇLIĞINA



Dosya No:2011/***


KONUSU : Duruşma günü beklenmeksizin, dosyanın ele alınarak ara karardan dönülmesi istemidir.

İstanbul . İcra Müdürlüğü’nün 2011/*** sayılı takip dosyasında, borçlu imza inkarında bulunmuştur. Mahkemenizce görülen davada verilen 11.10.2006 (!) tarihli (bu tarihin yanlışlıkla yazılmış olduğunu düşünüyoruz) tensip ara kararları tarafımıza tebliğ edilmiştir.

Kararlardan (8) numaralı olanı, tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde belge aslını sunmamız, bu sürenin kesin olduğu ve kesin süre içinde belge aslını sunmaz isek davacının imza inkarını kabul etmiş sayılacağımızı içermektedir.

10 GÜN SORUNU: Öncelikle, duruşması 3 ay yani 90 gün sonrasına bırakılan bir davada, belge aslının neden 10 gün içinde sunma zorunluluğunda olduğumuza karar verildiği tartışılmalıdır. Bu kararın tatmin edici, yasal ve hukuki bir gerekçesi varsa elbette uyulacaktır; ancak yoksa, bizim yönümüzden keyfi bir uygulama olarak kabul edilecektir. Çünkü, açık ve denetlenebilir gerekçe içermeyen bir karar, keyfi bir karar olarak kabul edilir. Unutulmamalıdır ki, imza inkarında bilirkişi incelemesi için oluşturulması muhtemel ara karar, en erken ilk duruşma günü (tensip tutanağına göre 13.12.2006 (!), tebligat zarfına göre 12.10.2011) verilebilecektir; daha önce değil. Bu nedenle, sürenin neden 10 gün olarak verildiği tarafımızdan tartışmaya açılmaktadır.

SÜRENİN KESİN OLMA SORUNU: Yasada yer almamış bir süre hakkında yargıcın karar verme yetkisi vardır. Dolayısıyla belge aslını sunmamız için bir süre verilmiş olmasını yargıcın takdir hakkı sınırları içinde olduğunu kabul ediyoruz. Bunun yanı sıra, kural olarak yargıcın takdir ve tayin edeceği ilk süre kesin olmamalıdır. Her ne kadar, usulün 163. madde hükmü yargıca kesin süre verme yetkisi tanımış ise de ilk kez verilen ve tensiple alınmış bu kararda sürenin neden kesin olarak tayin edildiği gerekçelendirilmemiştir. Olaya ve davaya ait hiçbir somut delil ve durum, bu kararı haklı kılmamaktadır.

SONUÇ VE İSTEM : Duruşma günü beklenmeksizin ve 10 günlük kesin süre dolmadan dosyanın ele alınarak, söz konusu (8) no’lu ara karardan dönülmesine, belge aslını sunmamız için makul bir süre verilmesine, sürenin ilk kez veriliyor olması sebebiyle kesin olmamasına karar verilmesi saygılarımızla talep olunur.


Avukat Hakan EREN

Yukarıdaki başvurumuzu değerlendiren mahkeme, talebimizi kabul ederek belge aslını duruşma gününe kadar sunmamız için yeni bir süre vermiştir.

Bilgilerinize, saygılarımla...