Sayın Meslektaşım,

Ben Sigorta Müessesesine inanan bir insanım ancak açık konuşmak gerekirse bu sistemin Türkiye'de işlediğine inanmıyorum. Neticede uygulamada sıkça görüyoruz ki, sigorta şirketlerinin pek çoğu sizin için değil, size karşı çalışıyor. Türkiye'de yasal faizin düşük kalması nedeniyle, sigorta şirketlerinin pek çoğu bir zarara uğradığınızda zararınızdan çok daha düşük bedeller teklif edebiliyor ve kabul etmediğinizde yargıya gitmenizi memnunlukla karşılıyorlar, zira davanın sürdüğü 1-1,5 yıl boyunca size ödemeleri gereken parayı gayet güzel işletip, sonra da yasal faiziyle vererek sizi büyük zarara uğratıyorlar.

Bugün pek çok sigorta şirketi "bu gibi yollara sapmadığını", "dürüst çalıştıklarını", "X holdinginin bir alt şirketi olduklarını ve dolayısıyla güvenilir" olduklarını iddia edebilir. Bu iddia kısa vadeli sigorta ilişkileri için de kendi içinde tutarlı olabilir. Ancak hayat sigortası ya da emeklilik sigortası gibi 10-20 hatta daha uzun süreli bir ilişki söz konusu olduğunda bu iddianın da bence hiçbir güvencesi yoktur. Zira söz konusu şirketler neticede bir tüzel kişiliktir ve her zaman hisselerinin yer değiştirmesi ile "güvenilmez" bir başka kişinin eline geçebilir. Neticede siz 15 yıl prim ödedikten sonra şirketin el değiştirmeyeceğini, batmayacağını, X fonuna devrolmayacağını kim garanti edebilir. Bu olaylar her gün bu ülkede oluyor ve açıkçası ben Türkiye'de zorunlu sigortalar dışında hiçbir sigortaya girmiyorum ve sigorta müessesesine de güvenmiyorum..

Saygılarımla,