Mesajı Okuyun
Old 01-04-2007, 15:54   #3
Av.Resul

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 1988/4733
K. 1989/1789
T. 20.3.1989
• ANONİM ŞİRKET ADINA KEFALET SÖZLEŞMESİ ( Şirketi Tek Başına Temsil Yetkisi Bulunmayan Kişinin Yaptığı )
• TEMSİL YETKİSİ BULUNMAYAN KİŞİNİN ŞİRKET ADINA KEFALET AKDİ YAPMASI ( Şirketin Sorumluluğu )
• ŞİRKETİN SORUMLULUĞU ( Şirketi Tek Başına Temsil Yetkisi Bulunmayan Kişinin Şirket Adına Kefalet Akdi Yapmasında )
6762/m.319,317
ÖZET : Dava konusu kefalet için sözleşmenin yapıldığı tarihlerde şirketi tek başına temsil yetkisi olmayan kişinin imzası şirket için bağlayıcı değildir.

DAVA : Hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü: ( 1 )

KARAR : Davacı vekili, müvekkili bankanın, dava dışı ... Otomotiv Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketine senet avansı kredisi kullandırdığını, anılan şirketin borcunu ödememesi üzerine yapılan icra takibine müşterek ve müteselsilen kefil olan davalıların itiraz ettiklerini belirterek, haksız itirazın iptaline, takibin 17.5.1982 tarihi itibariyle % 36 faiz, % 10 iade fonu, % 10 gider vergisi ile birlikte takibine, % 15 inkar tazminatının alacakla birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı ... Oto A.Ş. vekili cevabında, müvekkili şirketin kayıtlarında böyle bir kefalet kaydının bulunmadığını, taahhütnamede iki imza bulunmadığından sözleşmenin geçersiz olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia ve savunmaya, bilirkişi raporuna göre N.T.`nun murahhas aza olarak davalı ... Oto Ticaret Anonim Şirketini tek başına temsile yetkili bulunmasına, bu yetkinin sonradan kaldırılmamış olmasına, taahhütnamelerin imzalandığı tarihlerde bu kişinin murahhas azalığının devam etmesine dayanılarak, itirazın iptaline dair verilen kararın, Dairemizin 18.11.1986 tarihli ilamıyla bu davalı yararına bozulması üzerine, mahkemece, bozmaya uyularak, şirketin bankayla sözleşme yaptığı tarihlerde sözleşmelere tek başına imza atan N.`nin şirketi tek başına temsil etme yetkisi bulunmaması nedeniyle, şirketin bu sözleşmeden doğan bir kefalet borcu bulunmadığı sonucuna varılarak, bu davalı hakkındaki davanın reddine, diğer davalılar hakkındaki hüküm kesinleştiğinden bu hususta karar ittihazına yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve Dairemizce, bozulan evvelki hüküm sebebiyle davacı taraf karar düzeltilmesi yoluna başvurmuş, bu istemi Yargıtay`ca reddedilmiş ve böylece bozma kararı doğrultusunda davalı yararına müktesep hak meydana gelmiş, davacı taraf mahkemenin son kararına karşı yine aynı sebebe dayanarak temyiz başvurusunda bulunmuş olduğundan davacının temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, 20.3.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.