Mesajı Okuyun
Old 26-07-2007, 13:10   #4
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Attorneytalay Meslektaşımızın konusu ile yakın ilgili iki örnek karar : (Gecikmiş te olsa umarım işinize yarar )

" ... Davacı şirketin,genel müdürün tek başına yetkili olduğu konusunda sözleşmenin diğer tarafında kanaat uyandırdıktan ve karşı tarafın edimini kabul ettikten sonra,bilahare aynı kişinin birden çok dilekçe ile vaki feragatinin şirketi bağlamayacağı yolundaki savunması çelişkili davranış olup,dürüstlük ve ticari işlerdeki güven ve istikrar kuralı ile bağdaşmaz.

TTK m 20 BK m 32,37 MK m 2

... Genel müdür GK tek başına şirketi temsilen sözleşmeyi imzalamış,bu sözleşmeden sonra bütün işlemleri aynı kişi kendi imzası ile yürütmüş ve bu yöne hiçbir itiraz vaki olmamıştır.Bütün bu eylemli durum karşısında davacı şirketin,adı geçen genel müdürün tek başına temsile yetkili olduğu konusunda sözleşmenin diğer tarafında kanaat uyandırdıktan sonra bu eylemli duruma aykırı olarak daha sonra aynı kişinin tek başına imzaya yetkili olmadığından bahisle feragat dilekçelerindeki imzasına itiraz etmeleri ve yetkisiz olduğunu,şirketi bağlamayacağı yolundaki savunmaları çelişkili davranış olup MK 2. maddesindeki dürüstlük ve ticari işlerdeki güven ve istikrar kuralı ile bağdaşmaz.
15 HD 5.4.1994 1994/409-2051
--------------------------------------------------

" ... Sözleşmenin taraflarından biri,o sözleşmenin yerine getirileceği konusunda o güne kadar süregelen davranışları ile karşı tarafa tam bir güvence vermiş ve karşı taraf ta sözleşmenin yerine getirileceği inancına iyiniyetle bağlanarak kendine düşen edimleri yerine getirmiş ise,artık sözleşmenin geçersizliğini ileri sürmesi hakkın kötüye kullanılması niteliğini taşır.

... Yüksek HGK nun 6.6.1979 T ve 1978-14-190 E 1979/799 K
sayılı ilamında açıklandığı üzere,bir sözleşmenin taraflarından birisi o sözleşmenin ifa olunacağı konusunda o güne kadar süre gelen davranışları ile karşı tarafa tam bir güvence vermiş ve karşı taraf ta edimini yerine getirmiş ise,artık sözleşmenin geçersizliğini ileri sürmesi hakkın kötüye kullanılması niteliğini taşır ve bu savunma yasal himayeden yoksun kalır.
Bu olayda da davalının sözleşmenin geçersizlik nedenini savunması hakkın kötüye kullanılması niteliğindedir. Bu durum karşısında davalı sözleşmenin geçersizliğini ileri sürerek akdin icrasından kaçınamaz.

14 HD 25.11.1980 T 3905-5629
---------------------------------------------------