Mesajı Okuyun
Old 20-03-2013, 09:27   #6
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

11.Hukuk Dairesi
Esas: 2005/9235
Karar: 2006/12429
Karar Tarihi: 28.11.2006


DEPREM RİZİKOLARINA KARŞI TEMİNAT ALTINA ALINAN SİGORTALI TAŞINMAZDAKİ HASAR BEDELİNİN TAHSİLİ İSTEMİ - SİGORTALI KONUTUN BULUNDUĞU MAHALLE ETKİ EDEBİLECEK DERECEDE DEPREM OLUP OLMADIĞI HUSUSU TEREDDÜDE YER VERMEYECEK ŞEKİLDE BELİRLENMESİ ZORUNLULUĞU

ÖZET: Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, düşük kaliteli yapılarda 3.0-4.0 büyüklüğünde bir depremin ağır hasara neden olabileceği, yapının kalitesinin de inanılmaz ölçüde düşük olması nedeniyle yapının 3.0-4.0 büyüklüğünde meydana gelen bir depremin yatay yükünü karşılamakta zorlandığı görüşünde olduklarını, belirtmişlerdir. Mahkemece binada meydana gelen çatlak ve kırılmaların 1999 yılından dava tarihine kadar meydana gelen depremler ile kalitesiz malzeme kullanılmasının ortak rol oynadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, poliçenin düzenlendiği tarihten sonra, 3.0-4.0 büyüklüğünde İzmir/Dikili'de ya da yakın mesafelerde ve ancak sigortalı konutun bulunduğu mahalle etki edebilecek derecede deprem olup olmadığı hususu tereddüde yer vermeyecek şekilde belirlenmesi zorunludur.

(1086 S. K. m. 275, 284)

Dava: Taraflar arasında görülen davada Dikili Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 03.03.2005 tarih ve 2002/335 - 2005/61 sayılı kararın Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi davalılardan Dask Doğal Afet Sigortaları Kurumu vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 28.11.2006 gününde davalılardan Dask Doğal Afet Sigortaları Kurumu avukatı Seçil Sayar gelip, davacı avukatı tebligata rağmen gelmediğinden, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraflar avukatları dinlenildikten sonra, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Ayşe Altun tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, Dikili, Salihler Köyü, Aktepe mevkiinde kain dubleks meskenin sahibi olan müvekkilinin taşınmazını 13.02.2002 - 13.02.2003 arası Dask Doğal Afet Sigortaları Kurumu'ndan aldığı poliçe ile ve 23.11.2001 - 23.11.2002 tarihleri arası da davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi'ne depreme ve yer kaymaları gibi olaylara karşı sigorta ettirdiğini, bölgede meydana gelen küçük ölçekli depremler neticesi ve binanın kötü-kalitesiz yapılması nedeniyle sigortalı konutun büyük hasar gördüğünü, müteahhit olan davalı Hikmet ile sorumlu ve yetkili kontrol mühendisi davalı Şahin'in de sorumlu olduğunu ileri sürerek, şimdilik 25.000.000.000.-TL.nın olay tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı Doğal Afet Sigortaları Kurumu vekili, müvekkilinin zorunlu deprem sigortası yapmak üzere kurulmuş olan kamu tüzel kişiliğini haiz bir kurum olduğunu, sadece deprem halinde sorumluluğun devreye gireceğini, dava konusu olayda bir depremin söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi vekili, davacının talep ettiği zararın zorunlu deprem sigorta kapsamında kaldığını, ayrıca imalat hatasından kaynaklanan hasarın poliçe teminatı dışında kaldığını belirterek, davanın reddini istemiştir.

Diğer bir takım davalılar ve vekilleri davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının maliki olduğu Dikili İlçesi Salihler Köyü'ndeki dubleks konutun kolonlarında kırılmalar ve duvarlarında çatlamalar meydana geldiği, tuğla döşemesi ve kiriş çatlaklarının oluştuğu ve mevcut haliyle ağır hasarlı durumda olup oturulmasının mümkün olmadığı, dava tarihi itibariyle dairenin yeniden yapılması için gerekli miktarın, enkaz bedelinin mahsubu ile 12.187.654.875.-TL olduğu, binada meydana gelen kırılma ve çatlamalarda 1999 yılından dava tarihine kadar meydana gelen depremlerin % 50 ve eksik-düşük kaliteli malzeme kullanılmasının da % 50 oranında etkisinin bulunduğu gerekçesiyle, 9.140.741.150.-TL tazminatın davalılar Dask Kurumu, Anadolu Sigorta ve Şahin Ünal'dan (davalı Şahin'in bu miktarın 3.056.913.718.-TL.lık bölümünden sorunlu olmak kaydıyla) dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline, davalı Hikmet hakkındaki davanın feragat nedeniyle, davalı belediye hakkındaki davanın esastan reddine karar verilmiştir.

Karar, davalı Doğal Afet Sigortaları Kurumu vekilince temyiz edilmiştir.

Dava, deprem rizikolarına karşı teminat altına alınan sigortalı taşınmazdaki hasar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

Davacının dayandığı ve 13.02.2002 tarihinde düzenlenen "Doğal Afet Sigortaları Kurumu Zorunlu Deprem Sigortası Poliçesi" 13.02.2002 ila 13.02.2003 dönemini kapsamakta olup, davalı Doğal Afet Sigortaları Kurumu vekili, bu dönem içerisinde sigortalı taşınmazın bulunduğu mahalde deprem olmadığını savunmuştur. Davacıya ait sigortalı taşınmaz İzmir/Dikili/Salihleraltı'nda bulunmaktadır. Boğaziçi Üniversitesi, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü tarafından davalı kuruma gönderilen 20.09.2002 tarihli yazıda, 2002 yılı içerisinde İzmir/Dikili Merkez olmak üzere hasar yapıcı deprem olmadığı bildirilmiştir. Aynı Müdürlüğün 16.10.2003 tarihinde gönderdiği yazı ekindeki listede ise, 19.05.2002 tarihinde 3.5, 23.05.2002 tarihinde 4.2 ve 29.06.2002 tarihinde 3.5 büyüklüğünde 3 deprem olduğu bildirilmektedir. Mümeyyiz davalı vekilinin sunduğu 20.09.2002 tarihli Kandilli Rasathanesi Müdürlüğünün yazı ekindeki listeden de davaya konu yapının yer aldığı Dikili'de deprem olduğuna dair kayıt bulunmamaktadır. Esasen aynı kurumca verilen her iki liste arasında çelişki bulunduğu anlaşılmaktadır.

Hükme esas alınan 03.05.2004 tarihli bilirkişi raporunda <Düşük kaliteli yapılarda 3.0-4.0 büyüklüğünde bir depremin ağır hasara neden olabileceği, yapının kalitesinin de inanılmaz ölçüde düşük olması nedeniyle yapının 3.0-4.0 büyüklüğünde meydana gelen bir depremin yatay yükünü karşılamakta zorlandığı görüşünde olduklarını> belirtmişlerdir. Mahkemece binada meydana gelen çatlak ve kırılmaların 1999 yılından dava tarihine kadar meydana gelen depremler ile kalitesiz malzeme kullanılmasının ortak rol oynadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, poliçenin düzenlendiği 13.02.2002 tarihinden sonra, 3.0-4.0 büyüklüğünde İzmir/Dikili'de ya da yakın mesafelerde ve ancak sigortalı konutun bulunduğu mahalle etki edebilecek derecede deprem olup olmadığı hususu tereddüde yer vermeyecek şekilde belirlenmesi zorunludur. Mahkemece, anılan hususun her iki rasathane yazısı ve ekindeki listelerde gönderilmek suretiyle, bu hususta oluşan tereddüdü giderecek şekilde bir yanıt verilmesi istemi ile Boğaziçi Üniversitesi, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü'nden sorularak, gerekirse maddi olayın aydınlatılabilmesi açısından tanık dahil her türlü kanıtın davada delil olabileceği gözetilerek, taraflardan bu husustaki tüm delillerinin toplanması ve hasıl olacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekmekle, kararın davalı Doğal Afet Sigortaları Kurumu yararına bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle mümeyyiz davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı Doğal Afet Sigortaları Kurumu yararına BOZULMASINA, takdir edilen 450, 00 YTL duruşma vekillik ücretinin davacıdan alınarak davalı Doğal Afet Sigortaları Kurumu'na verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 28.11.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı