Mesajı Okuyun
Old 07-08-2007, 12:46   #21
uSaRe01

 
Varsayılan

Bir bitki düşünün; sevdiği şartlarda, sevdiği topraklarda atılmış tohumu.Çabucak filizlenir, kök salar, büyür ve gelişir.Aksi durumda ise, ya tohumken-veya fidanken- çürür,ya da gelişimini tamamlayamaz cılız kalır ve sonunda yok olur gider. Aşk ve nefret de böyledir. Doğduğu gönül,aşk için ya da nefret için verimliyse eğer, çasucak kök salar gelişir.Öyle aşklar ve nefretler vardır ki, o aşk veya nefretin doğduğu kalbin sahipleri ölüp toprak oldukları halde aşk ve nefretleri tarih boyunca yaşamaya devam etmektedir.

Aşk veya nefrette aramamak lazım aslında suçu; aşk için ne kadar mümbit yüreğin var,yahut nefrete ne kadar meyyalsin.Kendi yüreğine baksın insanoğlu önce.Haddini bildiğinde insanoğlu; aşk onun adını tarih boyunca "iyiler" kitabında yazılı tutacaktır.Nefret için açarsa kalbinin kapılarını fütursuzca; nefret ile yaşayan ölümlüler arasında yerini almaya mahkumdur.
Ben bir söyledim siz bin anlayın .....