Mesajı Okuyun
Old 11-04-2008, 12:03   #18
Av.Nesrin

 
Varsayılan

Alıntı:

T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi

E:2006/8360
K:2007/77
T:15.01.2007

Menfi Tespit Davasının İstirdat Davasına Dönüşmesi
Zamanaşımı

Özet:
Borçlunun borçlu olmadığının tespiti için açmış olduğu menfi tespit davası, borcun icra takibi nedeniyle alacaklıya ödenmesi halinde kendiliğinden
istirdat davasına dönüşür, istirdat yönünden bir hüküm kurulmamış olması nedeniyle tekrar dava açılması halinde bir yıllık zamanaşımı uygulanmaz.


2004 s. Yasa m. 72/6,72/7


Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı vekili, müvekkilinin davalılarla yurtdışına kapı ihraç etmek üzere anlaştıklarını, taraflar arasındaki güvene dayalı olarak müvekkilinin teminat olarak davalılara 36.609 USDlik bonolar verdiğini, bu bonoların bir kısmının takibe konulması üzerine müvekkilince ödendiğini, ödenmeyen toplam 19.690 USD bedelli bonoların ise Çubuk İcra Müdürlüğü 1999/1400 sayılı dosyasında 01.08.1999 vadeli 6.000 USD, 01.09.1999 vadeli 6.000 USD, 01.08.1999 vadeli 2.305 USD ve 01.09.1999 vadeli 2.304 USD bedelli bonoların takibe konulduğu, 01.10.1999 vadeli 3.000 USD bedelli bononun ise Çubuk İcra Müdürlüğü'nün 2000/786 sayılı-dosyasında takibe konulduğu, bu bono bedellerinin yapılan haciz baskılarıyla müvekkilince ödenmek zorunda kalındığını, bahse konu bonolardan dolayı Ankara Beşinci Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan menfi tespit davasının müvekkili lehine sonuçlanıp kesinleştiğini belirterek söz konusu dosyalara ödemek zorunda kaldıkları ve müvekkiline iadesi gereken bono bedeli, faiz, takip gideri ve sair ferilerin ödeme günü itibariyle tespiti ile bu paranın iadesi için yaptıkları takibe vaki itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, Çubuk Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davanın
istirdat davası niteliğinde olup (1) yıllık sürede açılmadığından davanın zamanaşımına uğradığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere göre, davanın İİK'nın 72/6. maddesine dayalı
istirdat davası olduğu, somut olayda davacının borçlu olmadığı halde, 16.09.1999 ve 17.05.2000 tarihlerinde ödeme yaptığı, davanın ise 31.10.2005 tarihinde 1 yıllık hak düşürücü süreden sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, Ankara Beşinci Asliye Ticaret Mahkemesinde, davalı yanca icra takibine konulan bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiş, mahkemece davanın kabulüyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Anılan davada davacının talebi üzerine önce tedbir kararı verilmiş ise de, yargılamanın devamı sırasında tedbir kararı kaldırılarak alacaklının icra veznesindeki parayı tahsil etme imkanı sağlanmıştır. Bu durumda mevcut dava İİK'nın 72/6. maddesi gereğince kendiliğinden
istirdat davasına dönüşmüş olduğu halde, mahkemece istirdat yönünden bir hüküm kurulmamıştır. Davacı, daha sonra işbu istirdat davasını açmıştır. Açılan bu dava daha önce sonuçlanmış olan ve İİK'nın 72/6. maddesine göre kendiliğinden (kanundan ötürü) istirdat davasına dönüşmüş bulunan menfi tespit (daha doğrusu istirdat) davasının devamı niteliğindedir (Prof. Dr. Baki Kuru, Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, sh. 191 vd.). Bu itibarla, İİK'nın 72/7. maddesindeki hak düşürücü bir yıllık süre somut olayda uygulanamaz. Mahkemece açıklanan yönler gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 15.01.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Karar Meşe Yazılım'ın Tidap proğramından alıntıdır.