Mesajı Okuyun
Old 11-07-2012, 09:01   #1
ayşekömürcü

 
Varsayılan iş kazasında rücu alacağı davası

Merhaba sevgili meslektaşlarım;
Olay, iş kazası (trafik kazası) sebebiyle nakliye şirketinde çalışan tır şöförünün ölümü sonucunda şöför,şirket ve tüvtürk ün sorumluluğu ve buna bağlı olarak kusurları oranında tazminat davası ile ilgilidir.

Görülen ilk davada 5 ayrı bilirkişi raporu alınmış ve raporlardan şöförü % 40, şirketi ise % 60 kusurlu bulan rapora itibar edilerek bu yönde karar verilmiştir.Diğer raporlar ise % 100 şöförü kusurlu bulmuştur.

İtibar edilen rapora göre,
* şöför KTK nun 52/a,b maddelerini ihlali nedeniyle,
*şirket ise KTK 49 ve 4857 s k. 77. md.si ile (şöförü fazla çalıştırma yasağının ihlali) , İSİG tüzüğünün 2,3,4 maddelerini ihlali nedeni ile (işçinin kullanacağı aracın bakımını yaptırmakla ilgili) kusurlu bulunmuştur.

Ancak olaydan çok kısa bir süre önce bakıma giren araca TÜVTÜRK tarafından, aracın fren ayarında sapma olduğu halde, aracın muayene standartlarını aşmadığı ve herhangi bir kusurun tespit edilmediği belirtilerek trafiğe çıkışında sakınca olmadığı belirtilmiştir.

Sorum ise şu şekildedir:
Müvekkil olan şirkete atfedilen % 60 kusurun bir kısmının tüvtürk ten kaynaklandığı aşikardır.Tarafımıza ilk davayı dayanak alarak SGK nın açmış olduğu rücuen alacak davasında nasıl bir yol izlenmelidir?
Tüvtürk de davaya dahil edilmeli midir? Yoksa rücu davasının sonucunda bizim de tüvtürk için mi rücu davası açmamız gerekir?
Ayrıca bize karşı açılmış olan rücu alacağı davasında hakim, kusur oranları ile ilgili olan ilk davanın temyizden dönüşünü beklemeli midir?

Vereceğiniz cevaplar için şimdiden çok teşekkür ederim.Saygılarımla