Mesajı Okuyun
Old 12-08-2006, 16:46   #10
Merhaba

 
Varsayılan Anne Babaya Yönelik Şiddet Artacak...

Ankara'da 16 yaşındaki F.Ü., "Ya düzgün bir hayat yaşa, ya da evi terk et" diyen annesini sevgilisiyle birlikte yastıkla boğmuştu. Rüyasında ailesinin kötü yola düştüğünü gören 19 yaşındaki Gökhan Armağan ise ailesinin tüm fertlerini birkaç saat içinde bıçaklamıştı.


Anne babaya yönelik şiddet artacak

Türkiye son iki haftada anne baba ve kardeşlerini öldüren gençlerle sarsıldı. Kiminin para, kiminin de namus için işlediği cinayetlerin esas nedeni ise başka. Şiddet, şiddeti yaratana dönüyor.



Tülay Sağlam
NTV-MSNBC
Güncelleme: 17:55 TSİ 10 Ağustos 2006 Perşembe


İSTANBUL - Türkiye’de artık anne babalar kadar çocuklar da şiddete başvuruyor. Geçtiğimiz haftalarda art arda meydana gelen üç cinayet, aile içi şiddetin tersine döndüğünün göstergesi oldu.Afyonkarahisar’ın Dinar ilçesinde bir genç anne babası ve iki kardeşini bıçaklayarak öldürdü. Ankara’da 16 yaşındaki bir genç kız ise yastıkla annesini boğdu. Genç kız tutuklandığında cinayeti sevgilisiyle birlikte planlayarak işlediğini söyledi. Aynı günlerde başka bir gencin babasını öldürdüğü haberi üçüncü sayfalarda yer aldı. Psikiyatr ve psikologlara göre gençlerin anne babalarına uyguladıkları şiddette artış var ve önüne geçilmezse bu tür cinayetler giderek artacak.
İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Sosyal Psikiyatri Servisi psikiyatrlarından Doç. Dr. Doğan Şahin, “Bilimsel araştırmalarla gösterilmemiş olsa bile gözlemlere dayanarak gençlerin anne babalarına yönelik şiddet davranışlarında bir artma olduğunu söylemek mümkün” dedi. Psikolog Ferahim Yeşilyurt ise şiddetin nedenlerinin öncelikle aileden kaynaklandığını söyledi.



EN ÖNEMLİ NEDEN AİLENİN KENDİSİ


Psikolog Ferahim Yeşilyurt şiddetin öğrenilen bir davranış olduğunu, çocuğun da anne babadan öğrendiğini vurguladı.

“Bu olaylarda en önemli etken ailenin tutumudur. Çocuklar ailelerinde ne görüyorlarsa onu uyguluyor. Ailede sorunlar şiddet yoluyla çözülüyorsa, bu davranış paternini öğrenen çocuk da bir süre sonra sorunları çözmek için aynı yönteme başvurabilir.


Hızlı kentleşme ve göçün neden olduğu aile yapısındaki hızlı değişim, anne babaların bu değişime ayak uydurmakta zorlanmaları ve zorlandıkları bu dünya içinde çocuklarına yeterince ilgi gösterememeleri, gerekli paylaşımda bulunamamaları ve mutlu bir yaşam sürememeleri nedeniyle de çocuklarına ya da eşlerine sık sık şiddet uygulamaları arttıkça gençlerdeki bu tür şiddet davranışları da artacaktır. Şiddetin kaynağı ne olursa olsun bir süre sonra onu yaratana bir şekilde dönecektir.”



GENÇLER NEDEN ÖLDÜRÜYOR


Doç. Dr. Şahin tersine aile içi şiddeti anlattı.


“Şiddetin üç nedeni var. Birincisi kişilik bozuklukları... Çocuğun erken dönemde annesiyle ilişkisinde sorun varsa kişilik bozuklukları meydana gelir. Antisosyal ve Borderline (sınırda) kişilik bozukluluğu olanlarda şiddet davranışları görülebilir. İkincisi psikotikler... Bir kişi psikotik bir tablo içindeyken hezeyanlarının etkisinde kalarak aile üyelerine veya başkalarına şiddet uygulayabilir ve bazan cinayet işleyebilir. O durumda iradesinin yerinde değildir ve yaptığı hareketin sonuçlarını değerlendiremez. Üçüncüsü ise çoğul kişilik bozukluğu olarak bilinen, şimdi ise dissosiyatif kişilik bozukluğu olarak adlandırılan rahatsızlıkta kişi kendisine ya da etrafına şiddet davranışları gösterebilir. Dissosiyatif bozukluklar genellikle kişinin çocukluğunda yaşadığı ağır ihmallere ya da travmalara bağlı olarak gelişir.”




ŞİDDET MEŞRULAŞTIRILIRSA BU SONUÇLAR KAÇINILMAZ


“Psikotik bir bozukluk yoksa bir gencin anne babasını öldürmek istemesinde en önemli neden anne babasıyla ilişkisinin geçmişidir. Bunların yanında şiddet davranışlarını tetikleyen toplumsal ve kültürel etkenler de söz konusudur. Toplumsal sorunların genellikle şiddetle çözümlendiği, çatışmaların ve savaşların sık yaşandığı dönemlerde bireylerin de şiddete başvurma davranışları artar. Öte yandan bazı durumlarda şiddeti meşru hatta sorumluluk olarak gören kültürlerde de şiddet davranışları daha sık ortaya çıkar.”



KİŞİLİK BOZUKLUKLARI GİDEREK ARTIYOR


“Anne babaya yönelik şiddet davranışlarının nedenleri arasında yer alan kişilik bozuklukları giderek artıyor. ABD ve bazı batılı ülkelerde özellikle Borderline kişilik bozukluğunun daha sık gözlemlendiğini gösteren araştırmalar var.”



MADDE KULLANILINCA DÜRTÜLER DENETLENEMEZ



“Alkol ya da madde kullanımı şiddet davranışını artırabilir. Çünkü madde kişinin dürtülerini denetleme gücünü zayıflatır. Normalde aile içi üyeleri arasında öfkelenmeler, ani kızgınlıklar olsa da insanlar öfkelerini denetler ve karşısındakine zarar vermez ancak alkol ya da madde kullanımı söz konusu ise öfke denetimi güçleşir ve hareketler kontrol dışına çıkabilir.”


PLANLANMIŞ CİNAYETİN NEDENİ ANLIK ÖFKE DEĞİLDİR



“Planlanmış cinayetlerde eylem ani bir öfkenin sonucu değildir. Kişi çok kızgın olmadığı zamanlarda da öldürme fikrini sürdürmektedir. Elbette planlanmış cinayette de eylem fikrinin ardında bir öfke vardır ama bu öfke süreğendir. Dolayısıyla ani bir öfkeyle yapılmış şiddet davranışlarından sonra suçluluk ve pişmanlık duyulsa da planlı cinayetlerin ardından pek pişmanlık duyulmaz. Ancak uzun bir zamandan sonra kişi yaptığı eylemin anlamını idrak ederse belki o zaman suçluluk hissedecektir.”



TOPLUM DA MASUM DEĞİL


“Toplumsal kültürümüz 1980 den beri giderek artan bir şekilde kendi çıkarının peşinde başkalarını düşünmemeyi körükledi ve başarılı olmak kaydıyla başkalarının haklarına tecavüz etmeyi meşrulaştırdı.
Spor karşılaşmalarında bile şiddet kullanmak, hile ve şike yapmak olağan ve hatta başarılı olmak kaydıyla takdir edilebilen bir şey oldu.
Dolayısıyla öncelikle rol modellerinin şiddet davranışlarını bırakmaları gerekir. Bunun için de insanların savaşa karşı olmaları, haksızlıklara karşı tepki göstermeleri gerekir. Kendi maddi çıkarlarına olsa dahi şiddeti desteklememeleri gerekir. Düşmanlıkların körüklenmemesi, dostluk ve dayanışmanın ön plana çıkarılmaya çalışılması gerekir. Oysa günümüzde her alanda rekabet ve yarışma körükleniyor.”



TEDAVİSİ ZOR AMA MÜMKÜN



“Şiddete neden olan hastalıklar güç ve uzun olsa da büyük oranda tedavi edilebiliyor. Psikozlarda bugün yeni ilaçlar ve yöntemlerle tedavi oranı çok yükseldi, psikozlara bağlı saldırganlık ilaçlarla kontrol altına alınabiliyor. Görülme sıklığı giderek artan kişilik bozukluklarının tedavileri zor ve uzun olsa da tedavinin başarı oranı oldukça yüksek.
Şiddet davranışı gösteren bireyler geçmişlerinde ihmal ve ilgisizlik ya da doğrudan cezalandırmalar nedeniyle kendi acılarına başkalarının duyarsız olduğunu öğrenmiş kişilerdir. Bu nedenle bireysel ya da sosyal anlamda başkalarının acılarına duyarlı insanların, sağlıklı bir nesil yetiştirmeyi, ekonomik çıkarların üstünde gören hükümet politikalarının ve içi doldurulmuş sosyal devlet kavramının bulunduğu ülkelerde şiddetin önüne geçilebilir.”