Mesajı Okuyun
Old 24-08-2017, 15:19   #2
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Sayın Katılımcı,

Boşanma şartlarını kabul etmediğinize göre sadece NAFAKA davası açabilirsiniz. Evlilik birliği devam ettiği için ve ayrı yaşamak zorunda bırakıldığınızı kanıtlayarak, hastane çıkışına gelmeyişi gibi..size nafaka takdir edilmesini aile mahkemesinden talep edebilirsiniz.
Alıntı:
Hastanede yanıma gelip şikayetçi olmamam için yalvardı evimize dönelim gibi umut verici sözlerle benim vicdanımı kullandı. Şikayetçi olmadım ama taburcu olurken gelmedi hiç arayıp sormadı. Bende ailemin yanına getirildim kendisi tatile gitmiş.
Bu anlattıklarınıza anneniz, babanız, kız veya erkek kardeşleriniz vs... tanık olmuş olabilir. Bu kişiler mahkemede yaşadığınız manevi eziyet ve hakaretleri ifade edebilirler.
Yukarıda belirttiğim gibi birlikte yaşamayı eşinizin istemediğini, sizi arayıp sormadığını, size destek olmadığını, tatile gitmeyi tercih ettiğini, eş gibi davranmadığını kanıtlayarak kendiniz için tedbir nafakasına hükmedilmesini sağlayabilirsiniz. Haklı bir sebebi yokken sizi istememesi veya evin kilidini değiştirmesi gibi haller onun kusuru olacaktır.

Ortak konutta kalmak istiyorsanız 6284 sayılı şiddetin önlenmesine yönelik yasanın hükümlerinden yararlanarak, ortak konutun ve ev eşyalarının sizin kullanımınıza bırakılmasını ve kişinin bu adreslere yaklaşmasının engellenmesini isteyebilirsiniz. Yine kişinin sizi iletişim araçları ile rahatsız etmesini, şiddete yönelik hareketlerine son vermesini talep edebilirsiniz. Bu davadan harç alınmaz. En yakın aile mahkemesinden alepte bulunabilirsiniz. Kişinin size destek olmak yerine, ruh ve moral yapınızı bozacak, hakaretlerde ve intihara teşvik edecek duygusuz tahrik edici söylemlerde bulunduğunu manevi şiddet uyguladığını dilekçenizde belirtiniz. Bu sebeple yaşadığınız olayı ve gördüğünüz tıbbi tedavileri de delil olarak ekleyiniz. Şu anda bulunduğunuz adrese de yaklaşmaktan men edilmesini isteyebilirsiniz. Durumunuza ve isteklerinize göre talepte bulunabilirsiniz.
Alıntı:
Hâkim tarafından verilecek önleyici tedbir kararları
MADDE 5. (1) Şiddet uygulayanlarla ilgili olarak aşağıdaki önleyici tedbirlerden birine, birkaçına veya uygun görülecek benzer tedbirlere hâkim tarafından karar verilebilir:

a) Şiddet mağduruna yönelik olarak şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmaması.

b) Müşterek konuttan veya bulunduğu yerden derhâl uzaklaştırılması ve müşterek konutun korunan kişiye tahsis edilmesi.

c) Korunan kişilere, bu kişilerin bulundukları konuta, okula ve işyerine yaklaşmaması.

ç) Çocuklarla ilgili daha önce verilmiş bir kişisel ilişki kurma kararı varsa, kişisel ilişkinin refakatçi eşliğinde yapılması, kişisel ilişkinin sınırlanması ya da tümüyle kaldırılması.

d) Gerekli görülmesi hâlinde korunan kişinin, şiddete uğramamış olsa bile yakınlarına, tanıklarına ve kişisel ilişki kurulmasına ilişkin hâller saklı kalmak üzere çocuklarına yaklaşmaması.

e) Korunan kişinin şahsi eşyalarına ve ev eşyalarına zarar vermemesi.

f) Korunan kişiyi iletişim araçlarıyla veya sair surette rahatsız etmemesi.

g) Bulundurulması veya taşınmasına kanunen izin verilen silahları kolluğa teslim etmesi.

ğ) Silah taşıması zorunlu olan bir kamu görevi ifa etse bile bu görevi nedeniyle zimmetinde bulunan silahı kurumuna teslim etmesi.

h) Korunan kişilerin bulundukları yerlerde alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmaması ya da bu maddelerin etkisinde iken korunan kişilere ve bunların bulundukları yerlere yaklaşmaması, bağımlılığının olması hâlinde, hastaneye yatmak dâhil, muayene ve tedavisinin sağlanması.

ı) Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması ve tedavisinin sağlanması.

(2) Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde birinci fıkranın (a), (b), (c) ve (d) bentlerinde yer alan tedbirler, ilgili kolluk amirlerince de alınabilir. Kolluk amiri evrakı en geç kararın alındığı tarihi takip eden ilk işgünü içinde hâkimin onayına sunar. Hâkim tarafından yirmidört saat içinde onaylanmayan tedbirler kendiliğinden kalkar.

(3) Bu Kanunda belirtilen tedbirlerle birlikte hâkim, 3/7/2005 tarihli ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununda yer alan koruyucu ve destekleyici tedbirler ile 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre velayet, kayyım, nafaka ve kişisel ilişki kurulması hususlarında karar vermeye yetkilidir.

(4) Şiddet uygulayan, aynı zamanda ailenin geçimini sağlayan yahut katkıda bulunan kişi ise 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre nafakaya hükmedilmemiş olması kaydıyla hâkim, şiddet mağdurunun yaşam düzeyini göz önünde bulundurarak talep edilmese dahi tedbir nafakasına hükmedebilir.
Alacağınız KORUMA kararları deliliniz de olacaktır.


Eşinizle oturduğunuz ev yani aile konutunuz tapuda eşiniz üzerine kayıtlı ise; bu evi satıp devretmemesi için tapuya aile konutu şerhi konulması için başvurabilirsiniz.

Evlilik birliğinin bitmesinde bir kusurunuz yoksa karşı tarafın dava açmasını bekleyebilirsiniz. Boşanma davasını eşiniz açarsa sizin kusurunuzu ispat etmek zorunda. Böyle bir ispat yapamazsa davası reddedilecektir. Bu arada kendi tedavinizden kaçınmamanız da önemlidir.

Devam eden, sürekli ve sistemli manevi şiddet Araştırma Hastanelerinin psikoloji servislerinde tespit edilebilmektedir. Bu yolu da denemenizi öneriyorum.

Maddi durumunuz avukatlık ücreti ödemeye elverişli değilse, bulunduğunuz yer Barosundan kendinize ücretsiz avukatlık hizmeti verilmesi için yazılı talepte bulunabilirsiniz. İlçede iseniz Adliye binaları içindeki adli yardım büroları size yol gösterecektir.

Saygılarımla,