Mesajı Okuyun
Old 04-09-2006, 00:23   #10
ibreti

 
Varsayılan

Konuyu tartışır iken göz ardı ettiğimiz noktalar var;

Sn.Zuhala, “bir gazetede <taksirle adam yaralamanın Yeni Türk Ceza Kanununda yer almadığı ve buna dair verilen bir cezanın Yargıtay'da bozulduğuna> dair haber okuduğunu yazıp, bununla alakalı bilgi sordu.

Sn.Zuhala bir hukukçu. Ülkede bir yasa değişiyor ve bunu yeterince bilmiyor. Kendisini yerme anlamında söylemiyorum. Çünkü bende bilmiyorum.

Hepimizin de çok iyi bildiği gibi son Medeni Yasa, Ceza Yasası ve Ceza Muhakemesi Yasası çıktıktan sonra emeklilik süresi gelmiş olmasına rağmen görevine devam eden bir çok hakim ve savcı emekliliğini istedi. Bunun nedeni gayet açık… Yeni yasaları uygulamak bir yana anlayamamışlardı bile.

Peki ülkede onca yasal değişiklikler yapılır iken bunu tartışmak ve topluma yaymakla ödevli tek kurum basın mıydı?
Aynı soruyu başka türlü sorayım;
Ülkede onca yasal değişiklik yapılır iken Üniversiteler, Barolar, bin bir türlü hukuk ve demokrasi sloganı ile kurulup-kimlik sergileyen dernekler/vakıflar vb. kuruluşlar neredeydi? Neden hiç tartışmadı onca yasal değişikliği? Neden fikirlerin söylemediler?
Toplumu doğru bilgilendirmek onların ödevleri arasında yok muydu?

Şimdi gelelim basın ve doğru haber konusuna;
Elbette ki;
Basın doğru ve objektif haber vermelidir. Çok iyi araştırmalıdır. İdeal olan budur. Ama ideal olan, mutlak olan değildir. Eğer ideal olanı mutlak kabul eder isek basın özgürlüğünü törpüleriz.
Dikkat ederseniz anlatımım da “kamu düzenini zedelemeden” diye bir ölçü koydum. Bu ölçü bir sınırdır.

Hem bakın Yargıtay da benim gibi düşünmüş;

Yargıtay HGK. 11.05.2005 tarih ve 2005/4-170 E. 2005/316 K. sayılı kararında <<...Yine basın, objektif sınırlar içinde kalmak suretiyle yayın yapmalıdır. 0 an için o olay veya konu ile ilgili olan, görünen bilinen herşeyi araştırmak, incelemek ve olayları olduğu biçimi ile yayınlamalıdır. Bu işlevi ile gerek yazılı ve gerekse görsel basın, somut gerçeği değil, o anda belirlenen ve var olan ve orta düzeydeki kişilerce de yayının yapıldığı biçimi ile kabul edilen olguları yayınlamalıdır. 0 anda ve görünürde var olup da sonradan, gerçek olmadığı anlaşılan olayların ve olguların yayınından basın sorumlu tutulmamalıdır....>> diyor.

Saygılarımla…