Mesajı Okuyun
Old 21-11-2003, 10:34   #3
DenizSu

 
Varsayılan

Merhaba,

Duygularınızı çok iyi anlıyorum. Sizden belki de daha ağır bir olayın içindeyim. Benim çocuğum 6,5 yaşında ve biyolojik babasını hiç tanımıyor, varlığını bilmiyor. Bunca yıl sonra mahkemenin verdiği görüşme sıklığına uygun olarak ilk görüşme önümüzdeki günlerde olacak.

Bir önceki cevapta yazıldığı gibi mahkemelerimiz, genel olarak toplumumuz ve yasalarımız çocuğun baba ile (veya anne, duruma göre) mutlaka kişisel ilişki kurmasını öngörüyor. Burada çocuğun "HİÇ HAKKI" yok. Yani çocuk fiziksel olarak, istemese de kendini parçalasa da, icra memurları tarafından fiilen sürüklenerek zorla karşı tarafa veriliyormuş (biz henüz yaşamadık,uygulama yapanlar anlattı, onların yalancısıyım)

Yasa mutlaka çocuğun yararlarının önde tutulmasını istiyor. Istiyor da hakimlerimiz bunu ne kadar yapabiliyor o tartışılır. MY 182. ve 324 maddeleri okuyun, buraya yazmayayım. İyi okuyun ama, size de bazı fırsatlar sunuyor çünki.

Şimdi, bağrınıza taş basıp, sözde çocuğu ile ilgilenecekmiş gibi davranan karşı tarafa dayanmak zorundasınız.

Yazık ki bazan taraflardan biri bu ilişki kurma hakkını karşı tarafın hayatını zehir etmek için kullanıyor. Siz her defasında gelmesi gereken saatte gelmediğini tutanaklarla tespit etmek, sonra da ceza davalarıyla uğraşmak zorundasınız. Sizi (beni ve diğer tanıdıklarımı) bu duruma karşı koruyan bir yasa ben bilmiyorum. Ama bu keyfiyetinin iyiniyetle bağgaşmadığına, hayatınızı çekilmez kıldığına dayanarak ve ne yazık ki yine mahkemeye başvurarak önlem alabilirsiniz.

1 ay boyunca alma hakkını kötüye kullanıp canı istediği gün gelmesine engel olmanın bir yolu olmalı. Siz de o bir ayın bir gün öncesinde, maddi imkanınız varsa gidebileceğiniz en uzak yere (yurt dışı mesela) gidin, ama o bir gün öncesinde ona resmi olarak yerinizi bildirin, gelip oradan alsın.Biraz da siz onu uğraştırın. Hafta sonları v.d. de aynı şeyi yapın, çocuğu teslim etmekle yükümlüsünüz, evde oturmakla değil. Gidin ve gitmeden önce mutlaka yerinizi resmi olarak bildirin. Tam bir gün önce noterden ihbarname gönderin, noterden gönderin ama yoksa zor durumda kalırsınız. O ceza davası açar ama siz ceza davalarından kurtarırsınız, çünki bildirdiniz, çocuğu kaçırmadınız.

Yeni yasaya göre, şimdi maddeyi bulamadım, icra memuru yanında mutlaka çocuk psikoloğu, ( o bulunamıyorsa sosyal hizmet görevlisi falan...) bulundurulması zorunlu. İcra memurunun tutanaklarında bu koşul sağlanmış mı araştırın. Sağlanmamışsa itiraz edin.

Şimdi aleyhinize olacak bir maddeyi daha yazacağım,MY 325. Bu olağanüstü hallerde hısımlara da çocukla ilişki kurma isteme hakkı veriyor. Çocuğu babaannesine zaten bırakabilir, hakim bunu pek ciddiye almaz, oradan kurtuluşunuz yok.

MY 324 de kullanabileceğiniz bazı yönler var. "Çocuğun huzurunun tehlikeye girmesi, çocuk ile ciddi olarak ilgilenmeme" varsa ilişki kurulmaması, sınırlandırılması yönünde mahkemeye başvurabilirsiniz. Ama bunları da ispat etmeniz lazım.

Çocuğunuz çok küçük, babasını sevecektir, onu dövse işkence yapsa bile sevecektir. Siz çocuğun bahanesiyle size yapılan işkenceden kurtulmaya bakın ve gerçekten çocuğun huzuru bozuluyor, çocukla ilgilenmiyor, eğitimi, gelişmesi engelleniyorsa ilişkinin sınırlandırılmasını isteyin.

Kolay gelsin.