Mesajı Okuyun
Old 11-11-2009, 17:04   #2
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
9.Hukuk Dairesi

Esas: 1983/9152
Karar: 1983/11007
Karar Tarihi: 22.12.1983

ÖZET: Davacıya işine son verildiği tarihte malik veya maliklerin kimler olduğu açıklattırılıp, tapu sicilinden o tarihteki malikler sorularak payları belirlenip buna göre maliklere muzafen hüküm kurulması gerekirken, kanuni temsilci olan yöneticiye karşı da şahsen infazı kabil şekilde hüküm kurulması yanlıştır.

(1086 S. K. m. 388, 389) (1475 S. K. m. 5, 14)

Dava: Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı, hafta ve genel tatil gündelikleri, ev kirası ile yıllık ücretli izin parasının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Uyulan 25.4.1983 tarihli 1983/259-4059 sayılı bozma ilamında İş Kanununa "2184 sayılı yasa ile eklenen madde ile konut yöneticisini işveren konut maliki ve ortaklarının mali sorumluluk işverene ait olmak üzere, yargı uyuşmazlıklarında vekili olduğu kabul edilmiştir. Hükmü belirtip husumet yönünden ret kararının yanlış olduğuna işaret edilmiştir. Bu kerre tesis edilen 27.10.1983 tarihli kararda ise, (... liranın mali sorumluluğu işveren Taşkın Apartmanı konut maliki ve ortaklarına ait olmak üzere davalıdan alınıp davacıya verilmesi) şeklinde hüküm kurulmuştur. Daha önceki bozma kararında da belirtildiği gibi yönetici, yargı mercileri önünde maliklerin kanuni temsilcisidir. HUKM.'nun 389 uncu maddesi gereğince karar ile iki tarafın tekmil ve bahşedilen nazire ve haklar şüphe ve tereddüde mucip olmayacak surette gayet sarih ve açık yazılmalıdır. Aynı kanunun 388 inci maddesi gereğince de karar diğer unsurların yanında iki tarafın isim, şöhret, sanat ve ikametgahlarını veya evsafı mümeyyizlerini ihtiva etmelidir. Şu hale göre mali sorumluluk asıl işverene ait olduğu belirtilmek suretiyle dahi kanunu mümessile muzafen hüküm kurulamaz.

Şu halde davacıya işine son verildiği tarihte malik veya maliklerin kimler olduğu açıklattırılıp, tapu sicilinden o tarihteki malikler sorularak payları belirlenip buna göre maliklere muzafen hüküm kurulması gerekirken, kanuni temsilci olan yöneticiye karşı da şahsen infazı kabil şekilde hüküm kurulması yanlıştır.

Sonuç: Yukarıda gösterilen sebeplere binaen mahalli mahkemenin kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 22.12.1983 gününde oybirliği ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları

Kolay gelsin,