Mesajı Okuyun
Old 28-02-2009, 15:23   #2
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi

E:2006/13948
K:2006/32792
T:13.12.2006

Özet: Davacı işçi, iş sözleşmesini haklı nedenle feshetmiş olsa bile, ihbar tazminatına hak kazanmaz.
Mahkeme taleple bağlıdır, fazlasına hühnedemez.
Kıdem tazminatı hariç, diğer tazminat türlerine fesih tarihinden itibaren faize hükmedilemez.

4857 s. Yasa m. 17
1475 s. Yasa m. 14
1086 s. Yasa m. 74

Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, ücret, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil, yıllık izin ve vergi iadesi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almjştır.
Hüküm, süresi içinde davalı temsilcisi tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan
temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı, iş akdinin haksız olarak feshedildiğini iddia etmiş, davalı ise devamsızlık nedeni ile iş akdini haklı sebeple feshettiğini savunmuştur. Mahkemece, davalı tarafça İş Kanunu'na aykırı hükümler içeren sözleşme imza latılmak istenmesi ve baskılar neticesinde davacının işi bıraktığı kabul edilerek kıdem ve ihbar tazminatı isteklerinin kabulüne karar verilmiştir.
Davacının, haklı sebeple iş sözleşmesini feshetmiş olsa da ihbar tazminatına hak kazanamayacağı düşünülerek ihbar tazminatı isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece kabulü doğru değildir.
3- Davacı, iş akdinin 08.03.2003 tarihinde son bulduğunu iddia ederek bu tarihe kadar olan süre için tazminat isteğinde bulunmuştur. Gerçekten 08.03.2003 tarihinden sonra davacının işyerinde çalışması bulunmadığı, dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Bilirkişinin fesih tarihini 14.03.2003 kabul edip, kıdem süresini bu tarihe göre hesaplamasına itibar edilerek hüküm kurulması da HUMK'nın 74. maddesindeki taleple bağlılık kuralına aykırılık oluşturur.
4- İş Kanunu'nda fesih tarihinden faiz uygulanması sadece kıdem tazminatı için öngörülmüştür. Davalı temerrüde de düşürülmediğine göre, yıllık izin ücreti alacağına ilk dava ile istenen kısma dava, ıslah ile arttırılan kısma ıslah tarihinden itibaren faize hüküm kurulması gerekirken, fesih tarihinden itibaren faiz yürütülmüş olması da hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.