Mesajı Okuyun
Old 18-01-2011, 00:38   #8
Av.Barış

 
Varsayılan

en çok hukukçu bilirkişi olarak görevlendirme yapan iş mahkemelerinden mi bahsetsek ya da diğer mahkemelerin acınası durumundan mı bahsetsek yoksa davada taraf olan avukatların bilir kişilik yapmasını mı tartışsak bilmiyorum. her halde konu uzayıp gider.

Hakimler "dosya sayımız fazla yetişemiyoruz" diyeceklerdir. Yargıtay'da benzer görüş dile getirecektir. Avukatlar ise alınıp "neden biz bilirkişilik yapamazmıyız, yasada bir sınırlama var mıdır" şeklinde sitemde bulunacaklardır.

Aslında Herkes kendince haklı. Hocanın kadı fıkrasına benziyor biraz da. ama bir gerçek var ki yargılamanın çok gereksiz noktalara gittiğidir.

Ceza hakiminin ile hukuk hakimi arasındaki fark buradan kaynaklanıyor herhalde. Bir ceza hakimi şu dosyayı hukukçu bilirkişiye gönderelim demez herhalde. Ama hukuk hakimi malesef diyor.

Mesleğe başladığım günden beri bu hukukçu bilirkişiliğin neden gereksinim olduğunu merak edip durdum.

Gerçektende ihtiyaç var mı yoksa dosya yığınları ile boğuşan hakimin dosyaları avukatlara havale edip iş yükünden kurtularak sonuca böyle mi gidiyor?

herhalde iş gene hakim sayısına, mahkeme azlığına, yargıtay'ın saçma sapan "bilirkişisiz dosya olmaz" sonucuna varacağımız açıktır.

Mesleğe ilk başladığım dönemde iş mahkemesinde görülen bir davada rutin olarak "davamızın kabulüne karar verilsin" dediğimde hakimin "Avukat bey bilirkişisiz bu dosya olur mu?" dediğini hiç unutmam. Peki bilirkişi kim diye sorarsanız o kişi Avukat ya da nadir olarak hukuk fakültesinde görev yapan hukukçular cevabını alıyoruz.
Peki biz avukatsak ve dava tekemmül etmişse dosyaya başka bir hukukçu sokmanın mantığı var mı diye sorarsanız bence yoktur. olmamalıda. Ama malesef böyle.

Yeni HUMK yasasının yürürlüğe gireceği şu günlerde isterdim ki barolar birliği ya da üniversitelerin hukuk fakültelerinde bulunan doktrinde yer etmiş hocalarımız bu konuya değinip bu gereksiz bilirkişilik sisteminin sınırlandırılması yönünde mütalaa verilsin, ancak hiçbir şekilde bu konuda sınırlama getirilmemiş. ya da kimse umursamamış. sonuçta bu sistemden memnun olanlar var.

Dolayısı ile her ne kadar suçlu yargıtay olarak görünmekte ise de bu suçun sorumlusunun avukatlarda ve yerel mahkeme hakimleri olduğu unutulmamalıdır. Dosyada bilirkişi yoksa temyiz dilekçesine " dosya bilirkişiye gönderilmemiştir, ya da eksik gönderilmiştir." ibaresini koyan avukat çok gördüm

Yani eski sistem devam, Avukatların açtığı davayı hakim değil, gene avukat ya da hukukçu bilirkişiler karar bağlayacak


Not: malesef ankara ve istanbulda bu işin sektöre dönüştüğünü öğrendim. gerçektende adamlar bunun için işyeri kurmuş

Bu arada sayın Şenoğlu Hakimde herşeyi bilemez avukatta. Birinin bilmediği bir konuyu diğerinin bilmesi çok normal. Dolayısı ile avukatın daha az bilgili olduğunu iddia etmek bence avukat arkadaşlara biraz haksızlık etmek anlamına gelir.