Mesajı Okuyun
Old 02-07-2013, 16:32   #30
olgu

 
Varsayılan

Benim usul bilgim ve yorumumu beğenmediniz. 1. sınıf hakimlerin yorumu belki daha ikna edici gelebilir.

Alıntı:
7. Ceza Dairesi 1993/3806 E., 1993/6520 K.

· DÜZENLEYİCİ SÜRE

· SÜRELERİN NİTELİĞİ

"İçtihat Metni"

Y A R G I T A Y İ L A M I
…..

Usul yasalarımızda belirlenen sürelerin niteliğini açıklayıcı bir
hüküm bulunmamakta ise de uyulmaması halinde doğuracakları sonuçlar yönünden
yasalarla belinlenen süreleri genel olarak hak düşürücü süre, koruyucu süre
ve düzenleyici süre olarak üç gruba ayırmak mümkündür. Bunlardan düzenleyici
süre, bir işlemin yapılması veya yapılmaması için kanunen tespit edilmiş
olmasına rağmen, uyulmaması halinde müeyyidesi bulunmamaktadır. Sürenin
kaçırılması halinde hak kayıbı söz konusu olmaz.
Bu tür sürenin
konulmasındaki amaç davanın taraflarından gayrısının işi geciktirmesine
sebebiyet verdirmemektedir.
İşte 5680 sayılı basın kanununun 19. maddesinin III. bendinde Sulh
Ceza ve Asliye Ceza Mahkemelerinin başvuru ve itirazı inceleyip
sonuçlandırılması için konulmuş olan ikişer günlük sürelerde yukarıda
açıklanan düzenleyici nitelikte sürelerdir.
Dairemizin yeniden oluşan ve yukarıdaki düşünceyi benimseyen görüşüne
göre gerek Sulh Ceza Mahkemesinin gerekce Asliye Ceza Mahkemesinin iki gün
içerisinde başvuru ve itirazı inceleyip karara bağlamamış olması halinde
sadece bu nedenle mahkeme kararlarına uymayan, yani cevap ve düzeltmeyi
yayınlamayan sorumlu yazı işleri müdürünün aynı yasanın 29. maddesindeki
cezai sonuçtan kurtulacağı düşünülmez.
Bu itibarla; İstanbul 4. Sulh Ceza Mahkemesinin tezkip yazısının
yayınlanmamasına ilişkin kararına vaki itirazı inceleyip Sulh Ceza
Mahkemesinin kararını kaldıran İstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesinin iki gün
içinde karar vermediğinden bahisle yazılı şekilde beraet kararı verilmesi,

Yasaya aykırı, müdahil vekilinin temyizi bu nedenle yerinde
görüldüğünden hükmün istem gibi BOZULMASINA, 18.11.1993 günü oybirliğiyle
karar verildi.