Mesajı Okuyun
Old 17-03-2009, 18:13   #100
Kilimanjaro

 
Varsayılan

Alıntı:
alperyldrm
olayı çözümlememizde kendi fikirlerimizden ve bu yargıtay kararından başka herhangi bir kanun maddesi ve değişik yargıtay kararı var mıdır ?

3.HD'nin E. 2004/13912, K. 2004/13781, T. 13.12.2004 şeklinde emsal bir kararı var. Yukarıda alıntılamıştım. Aslında Kanundaki hükümler de çok açık. Kanunda bu kadar açık hüküm varken konunun bu denli karmaşık hale dönüşmesinin sebepleri kanaatimce şunlar:

1) Bazı bankalar kanuni sorumluluk bedelini ödememek için kırk dereden su getiriyor, olmadık sebepler icat ediyor, gözünün üstünde kaşın var der gibi saçma ve mesnetsiz sebeplerle haklı talepleri reddediyorlar. Ki bankaların genel olarak ödeme yapma hususunda pek istekli olmadıklarını görmek için de kahin olmaya lüzum yok. Bazı mahkemeler itirazın iptali ve hatta icra inkar tazminatı yönünde kararlar verirken bu genel görünümden etkileniyorlar.

2) Biz avukatlar da son dönemlerde bu işi bir kazanç kapısı haline dönüştürmüş durumdayız Elimize geçen çekleri evvela bankaya götürmektense doğrudan icra takibine konu etmek bize de ekonomik fayda sağlıyor.

3) Bazı mahkemelerin, konuyla ilgili ayrıntılı incelemelerde bulunmadan ve özellikle de derinlerde yatan bankalar aleyhindeki kimi olumsuz düşüncelerin de tesiriyle içlerinden geçtiğini düşündüğüm "ödesin hain bankalar" gibi tepkilerin gölgesinde yanlış kararlar verdiklerini düşünüyorum. Bu şekilde karar veren hakimler maddeten de rahatlar, zira bu kararlar -istisnalar hariç- temyiz sınırının altında kaldığından Yargıtay denetimine açık değil (manen/vicdanen ne yapıyorlardır, onu bilemiyorum).

4) Ortalıkta gezinen iki adet Yargıtay kararında yer alan "çekin süresinde bankaya ibrazı karşılığı bulunmaması halinde yasa gereğince bankanın sorumlu olduğu asgari miktarın ödenmesi talebini de içerir" cümlesi ortalığı karıştıran bir başka etkendir! Benim kanaatim, bu cümlenin, karara konu somut ihtilafı çözümlemek adına, somut ihtilafla bağlantılı bir şekilde ve farklı bir maksatla kurulduğu yönündedir. Diğer türlü bu cümleyle Yargıtay'ın, Kanundaki açık hükümleri "ilga" ettiğini kabul etmek gerekecektir ki, böyle bir şeyin ihtimal dahilinde olamayacağı izahtan varestedir.