Mesajı Okuyun
Old 17-04-2007, 00:26   #17
av.murat kalkan

 
Mutsuz

"Bence bilirkişilikle ilgili daha önemli bir sorun hakimlerin hukuki konularda dahi dosyaları bilirkişiye gönderme alışkanlığı. Örneğin 'burada ecrimisil olurmu', 'bu davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılabilirmi?' gibi. Hatta yasal faiz oranlarına göre faizi hesaplamak çin dahi dosyayı bilirkişiye göndermemek gerektiğini düşünüyorum. "

Sn.Turker, fikrinize tamamen katılıyor ve Son 6 ay içerisinde başımdan geçen iki olayı paylaşmak istiyorum sizinle. Söyle ki;

İki ayrı bankanın açtığı itirazın kaldırılması davasına girdim bu süreçte. Mahkemelerden birinde, tarafımca yapılan hiçbir itiraz dikkate alınmayarak ilk duruşmada dosya bilirkişiye gönderildi. Ki, itirazlarımın ana konusunu ihtarnamenin usulüne uygun ifadeleri içermediği nedeniyle geçersiz sayılacağı ve bu nedenle de itirazın kaldırılması davasının açılamayacağı içermekteydi. Sayın hakim, dosyayı bu itirazlarım doğrultusunda bir hukukçu bilirkişiye gönderdi. Ve fakat, bilirkişi raporu geldiğinde bir de baktım ki, bu eksiklikle ilgili konularda hiçbir açıklama yapılmadan direkt olarak temerrüt hesabına girilmiş. Bunun üzerine, rapora itiraz ettim ve mahkemeye, hukuki bir konuda zaten hakimin karar verebileceği halde dosyayı bilirkişiye göndermesinin usule uymadığı ve fakat madem ki bu konu için özellikle hukukçu bilirkişiye görev tevdii edildiyse de eksik inceleme ile bu konudan hiiç bahsedilmemiş olması nedeniyle ek rapor alınması kanaatinde olduğumu beyan ettim.Mahkeme, bu itirazlarımı da dikkate almadan dosyayı sonlandırdı.

Bu davanın üzerinden 1*2 ay geçmesinin ardından aynı konudaki başka bir mahkeme, dosyayı bu kerre -yine usulsüz ihtarname konusundaki itirazlarımı neticelendirmeden- emekli bankacıya gönderdi. Tabii ki, raporda ihtarname içeriğine girilmemişti. Ben de bunun üzerine, baktım ki mahkemeden bir değerlendirme yok ve bilirkişi raporunda da bu hususta bir inceleme yok. Bunun üzerine, rapora itiraz ettim ve son çare olarak hukukçu bilirkişi istedim. Duruşmaya bir girdim ki, ilk duyduğum laf, hakimden fırça idi. Bİz hukukçu deilmiyiz, ihtarnamenin içeriğini ben inceleyebileceğim halde hukukçu bilirkişi istemenizi kendime hakaret addederim diye bir sitem geldi. Ben de dayanamadım ve sayın hakim, bu hakareti ben deil, bu tip dosyaları anında hukukçu bilirkişiye gönderen meslektaşlarınız size addetmektedir demek zorunda kaldım.

P.S. : Daha sonradan öğrendiğim kadarı ile, ilk olayda bahsi geçen sayın hakim aslında ceza hakimi iken daha sonra tayini icra mahkemesi hakimi olarak çıkmış ve bizim davaya girdiğinde de bu mahkemeye atanalı çok olmamış maalesef.

Saygılarımla,