Mesajı Okuyun
Old 07-11-2008, 18:53   #4
Av.Bülent AKÇADAĞ

 
Varsayılan

Göndermiş olduğum karar bire bir uymasa da sizin olayınızla benzer özellikler içermektedir. İyi çalışmalar.


Alıntı:
T.C.

YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

E. 2002/14617

K. 2003/3619

T. 27.3.2003

• AYIPLI MAL ( Başka Yerden Gönderilen - Alıcının Bulunduğu Yerde Satıcının Mümessili Yok İse Satılanın Muhafazası İçin Lazım Gelen Tedbirleri Muvakkaten İttihaz Etmekle Mükellef Olduğu )

• MENFİ TESPİT ( Başka Yerden Gönderilen Malın Ayıplı Olması - 3. Kişiye Ödenen Çekten Dolayı Borçlu Olmadığının Tesbiti İle Yapılan Ödemenin İstirdadı Davası )

• MUHAFAZA TEDBİRLERİ ( Başka Yerden Gönderilen Malın Ayıplı Olması - Alıcının Bulunduğu Yerde Satıcının Mümessili Yok İse Lazım Gelen Tedbirleri Muvakkaten İttihaz Etmekle Mükellef Olduğu )

• AYIPLI MALLARIN İHTARA RAĞMEN MAKUL SÜREDE GERİ ALINMAMASI ( Alıcının Malları Muhafaza ve Saklama Yükümlülüğünün Ortadan Kalktığının Kabulü Gerekeceği )

818/m.201

2004/m.72

ÖZET : Davacının, davalıdan satın aldığı tuğlaların standartlara uygun olmadığı, bir kısmının kırık olduğu ve ayıplı mal teslim edildiği bilirkişi raporu ile sabit olduğu gibi alıcının ihtarname ile ayıplı mal teslimi nedeniyle sözleşmeyi fesih ettiğini bildirip tuğlaların şantiyeden alınmasını istediği toplanan deliller ve dosya içeriği ile sabittir. BK.'nun 201. maddesi gereğince başka bir mahalden gönderilen satılanın ayıplı olduğu iddia eden alıcı, bulunduğu yerde satıcının mümessili yok ise satılanın muhafazası için lazım gelen tedbirleri muvakkaten ittihaz etmekle mükelleftir. Ancak alıcının muhafaza tedbirlerini alması yükümlülüğü devamlılık göstermez. Alıcı muhafaza tedbirleri aldığını bildirdiğinde satıcı uygun bir zaman içinde malı kendisi almaz veya alıcının masraflarını ödeyerek malın geri gönderilmesi hususunda talimat vermezse alıcının muhafaza yükümlülüğü ortadan kalkar. Davacı, satılan malların ayıplı olduğunu ve şantiyeden alınmasını faks ve ihtarla satıcıya bildirmiştir. Davalı bu ihtar ve uyarıya rağmen makul bir zaman içinde malları teslim almadığından davacının malları muhafaza ve saklama yükümlülüğünün ortadan kalktığının kabulü gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, Marmaris'teki inşaatında kullanılmak üzere, davalı tuğla siparişi verdiğini, bedeli olan 900.000.000 TL tutarındaki çekin davalıya teslim edildiğini, sipariş konusu malların şantiye mahalline bilgisi dışında bırakıldığını, ancak malların TSE damgası taşımadığını, standart ölçülerde bulunmadığını, çoğunun kırılmış olduğunu, 20.10.2000 tarihli faks ile siparişin iptal edilip çekin iadesinin istendiğini, ancak çekin 3. kişiye ciro edilip icraya konulduğunu, çek bedelini 3. kişiye ödediklerini belirterek çekten dolayı borçlu olmadığının tesbiti ile yapılan ödemenin istirdadına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davaya bakmanın Salihli Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkisi içinde kaldığından, yetkisizlik itirazında bulunan, ayrıca çekin davadan önce 3. kişiye ciro edilmesi nedeniyle kendilerine husumet yöneltilemeyeceğinden davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davalı tarafından davacıya gönderilen tuğlaların davalıya iadesi halinde 900.000.000 TL.lik çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tesbitine, ödenen 1.225.128.081 TL.nin ödeme tarihi 9.2.2001 tarihinden itibaren reeskont faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacının, davalıdan satın aldığı tuğlaların standartlara uygun olmadığı, bir kısmının kırık olduğu ve ayıplı mal teslim edildiği 7.11.2000 tarihli tespit tutanağı 2.10.2001 tarihli bilirkişi raporu ile sabit olduğu gibi alıcının 20.10.2000 tarihli faks ve 8.11.2000 tarihli ihtarname ile ayıplı mal teslimi nedeniyle sözleşmeyi fesih ettiğini bildirip tuğlaların şantiyeden alınmasını istediği toplanan deliller ve dosya içeriği ile sabittir.
BK.'nun 201. maddesi gereğince başka bir mahalden gönderilen satılanın ayıplı olduğu iddia eden alıcı, bulunduğu yerde satıcının mümessili yok ise satılanın muhafazası için lazım gelen tedbirleri muvakkaten ittihaz etmekle mükelleftir. Ancak alıcının muhafaza tedbirlerini alması yükümlülüğü devamlılık göstermez. Alıcı muhafaza tedbirleri aldığını bildirdiğinde satıcı uygun bir zaman içinde malı kendisi almaz veya alıcının masraflarını ödeyerek malın geri gönderilmesi hususunda talimat vermezse alıcının muhafaza yükümlülüğü ortadan kalkar. Davacı, satılan malların ayıplı olduğunu ve şantiyeden alınmasını 20.10.2000 tarihli faks ve 8.11.2000 tarihli ihtarla satıcıya bildirmiştir. Davalı bu ihtar ve uyarıya rağmen makul bir zaman içinde malları teslim almadığından davacının malları muhafaza ve saklama yükümlülüğünün ortadan kalktığının kabulü gerekir. Bu yasal düzenlemeye rağmen mahkemece menfi tesbit ve istirdat kararının davacının malları davalıya iadesi koşuluna bağlaması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ : ( 1 ) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ( 2 ) nolu bentte gösterilen nedenle hükmün davacı lehine BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 27.3.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.