Mesajı Okuyun
Old 29-12-2011, 07:14   #330
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
Sayın g_soton,



Şahsi kanaatim avukat arkadaşınızın söylediği şekilde değildir. HMK m.107'de düzenlenen belirsiz alacak davası ile HMK m.109'da düzenlenen kısmi davanın ikame şartları ile dava aşamasındaki hukuki sonuçları ve uygulanacak usul kuralları birbirinden farklıdır. Davanızın somut durumu itibariyle mahkemenin bu davayı kendiliğinden belirsiz alacak davası olarak görüp sonuçlandırmasının usule ve yasal düzenlemeye aykırı olacağı; HMK m.448'in ise belirttiğiniz durumun tam aksini gösterdiği/desteklediği kanaatindeyim.


Üstad muhakkak farklı bir şey kastetmiş olmalısın. Yoksa bu görüşüne katılamıyorum.

Belirsiz alacak davası, HMK'da dava türlerinden birisi olarak belirtilmiştir.
(HMK. İkinci Kısım, Birinci Bölüm "Dava Çeşitleri" 105-111)

Davacı dava dilekçesinde talep sonucunu belirtir. Talep sonucu açık değilse mahkeme en fazla talebe açıklık getirilmesini ister.Talep sonucunun hangi dava türüne girdiği hususu hukuki bir konudur.

Hakim, Türk hukukunu re'sen uygular. (HMK.33)

Dolayısıyla, dava dilekçesinde talep edilen hususun hukuki niteliğini tayin etmek, başka deyişle davanın türünü belirlemek kanaatimce hakimin görevidir. Bu itibarla bir davanın belirsiz alacak davası mı, yoksa kısmi dava mı olup olmadığını tayin edecek olan da hakimdir. Tarafların belirsiz alacak davasına kısmi alacak davası demiş olması veyahut kısmi davaya belirsiz alacak davası demiş olmasının (kanaatimce) kıymeti yoktur.