Mesajı Okuyun
Old 15-04-2009, 15:36   #120
alperyldrm

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Kilimanjaro
Yargıtay'ın herhangi bir kararından cımbızla bir cümle alarak hukuki mesnedi bulunmayan bir çok hususu kolaylıkla savunabilirsiniz. Bu yapılan şeyi doğru kılmadığı gibi, dayanak gösterdiğiniz Yargıtay kararının hakikaten savunduğunuz şeyleri doğruladığı anlamına da gelmez. Yargıtay kararlarını değerlendirirken mutlaka somut ihtilafı ve yerel mahkemenin kararını dikkate almanız gerekir. Aksi halde kararı yanlış değerlendirebilirsiniz. Yukarıdaki kararın baş kısımlarına dikkat edin:

"Mahkemece, bankanın sorumlu olduğu miktarı ödememesi, ilişkin talebin çekin ibraz edildiği anda yapılması gerektiği, ibraz tarihi olan 8.9.2003 tarihinde çek bedelleri müsait olmadığından ödemenin yapılamayacağı ve çek asıllarının hamili olan davacıya iade edildiği, ayrıca TTK.nun 724. maddesi gereğince çekler sahte olduğu için takibe itiraz eden davalının ödeme yapmamasının yasaya uygun bulunduğu gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir."

Yani yerel mahkeme red kararında şunu ileri sürüyor: Bir çekin kanuni sorumluluk talebi mutlaka çekin ibraz edildiği anda yapılmalıdır, sonra yapılması geçerli değildir.

Buna karşılık Yargıtay ne diyor: "Çekin süresinde bankaya ibrazı, karşılığı bulunmaması halinde yasa gereğince bankanın sorumlu olduğu asgari miktarın ödenmesi talebini de içerir. Bu nedenle mahkemenin ibraz sırasında ayrıca böyle bir talepte bulunmadığına ilişkin red gerekçesi yerinde değildir"

Yani burada Yargıtay aslında şunu söylüyor: Yerel mahkemenin kararı yanlıştır, kanuni sorumluluk tutarının talep edilmesi için böyle bir şart aranmaz. Ama bunu ifade ederken farklı anlamlara kapı aralayacak şekilde yapıyor. İşin özü bu...

Yorumu öyle de yapsanız böyle de yapsanız, sonuçta bu sadece bir karar. Tersini düşünsek bile, herhalde kimse içtihat yoluyla açık kanun hükümlerinin değiştirilebileceğini ileri sürmeyecek. Mesela takas odaları aracılığıyla ibraz edilmiş çekler için ortada gayet açık 3167 sayılı Kanun’un 6/son maddesi dururken bu Yargıtay kararını uygulayabilmek mümkün müdür? Elbette ve gayet de doğal olarak "değildir". Olay bundan ibarettir.


Y.19. Hukuk Dairesi 2007/6259 E.N , 2008/1565 K.N.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı vekili, muhatabı davalı banka olan 12 adet çekin ciro yolu ile hamili bulunan müvekkili şirketin söz konusu çekleri şirket çalışanı Hamdi'ye tahsil için ciro ettiğini ve çeklerin bankanın Avcılar Şubesine ibraz edildiğini, çeklerin müsait olmadığı bildirilerek karşılıksız şerhi yazıldığını, 3167 sayılı Yasa'nın 10. maddesi gereği her bir çek yaprağı için ödemekle yükümlü olduğu meblağ bankadan talep edilmesine rağmen ödenmediğini, alacağın tahsili için girişilen icra takibine de haksız olarak itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davacı firma çalışanı tarafından müvekkili bankanın şubesine ibraz olunan çeklerin, karşılığı bulunmaması ve ibraz edenin bankalarının ödemekle mükellef olduğu kısmi karşılığı talep etmemesi nedeni ile arkaları yazılarak iade olunduğunu, çek asıllarının yasa gereği bankaya teslim edilmesi halinde kısmi ödeme yapmakla mükellef olduklarını, davacı tarafın çek asıllarını teslim etmediğini savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata hükmolunmasını istemiştir.
Mahkemece, dava konusu olayda davacı tarafından ibraz anında bankanın sorumlu olduğu miktar kabul edilmediğinden daha sonra icra takibine konu edemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu çeklerin arkasında bulunan şerh, davacının yasadan doğan alacağını talep etmesine engel değildir. Çekin süresinde bankaya İbraz edildiği ve karşılıksız çıktığı anlaşıldığına göre davanın kabulü gerekirken, yanılgılı gerekçelerle reddi bozmayı gerektirir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle karann davacı yararına (BOZULMASINA), peşin harcın İstek halinde iadesine, 22.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.


davalı bankanın " çek asıllarının yasa gereği bankaya teslim edilmesi halinde kısmi ödeme yapmakla mükellef olduklarını, davacı tarafın çek asıllarını teslim etmediği " yönündeki savunmasına karşı yrgtyın kararı bozması sorunun cevabı olabilir mi acaba