|
|
|
|
|
|
Dolayısıyla, kısa vadede olmasa bile orta vadede THS, hemen hemen aynı şeyleri düşünen ve aynı şeyleri söyleyen bir üyeler topluluğuna dönüşecektir. Zaten, şimdiye kadarki uygulamaları (esas itibariyle politik olmakla birlikte hukuk alanına da önemli ölçüde sirayet eden mesajların dahi kabul edilmemesi, fakat belirli-egemen politika doğrultusundaki bu türden mesajlara göz yumulması vb.) nedeniyle önemli ölçüde öyledir de. Fakat bu yeni sistem, THS'ye bu yönde uzun bir adım attıracak ve THS giderek daha tek sesli bir hale gelecektir.
Umarım THS, egemen zihniyetin kucağında giderek kabuğuna çekilen ve hiçbir esprisi kalmamış bir yapıya dönüşmez.
|
|
 |
|
 |
|
Nusret bey,
Kendim; bu sitede ne yönetici, ne de yetkili üyelerden birisiyim. Bu nedenle eleştirilerinize cevap vermenin haddimi aşacağını düşünsem de üyesi olmaktan büyük keyif aldığım bu siteye yöneltmiş olduğunuz "egemen politikanın esiri", "egemen zihniyetin piyonu" tarzındaki eleştirileri kendimce yanıtlamak istedim.
THS'nin bugün (aktif veya değil)10.000'i aşkın üyesi varsa 10.000'i aşkın çeşitteki dünya görüşüne sahip insanla bağı vardır. Bu insanları buraya toplayan ortak nokta bu insanların (hukukçu olsun ya da olmasın)hukuk sevgisi ve ilgisidir. Değil 10.000, 10 kişiyi dahi bir araya toplamanın imkansızlık boyutunda zor olduğu malum şartlarda farklılıkları değil, ortak ve birleştirici unsurları ön plana çıkarmanın gerekliliğinden dolayı çatıştırıcı ideolojik polemiklerden kaçınılması doğaldır.
Kısır ideolojik çekişmelere ve bu tür çekişmelerin yer aldığı mesajlara hoşgörü gösterilmeyen THS'de; her üye hayat felsefesini, dünya görüşünü ve hatta belirli sınırlar içinde siyasi tercihlerini açıklamakta özgürdür. Bu ülkenin başbakanını, bakanlarını, meclisini, cumhurbaşkanını, adli teşkilatını, bürokrasisini, sınırları dışına çıkarak Birleşmiş Milletler'i, Nato'yu, ABD'yi, AB'yi hatta Pakistan'ı mesajlarında özgürce eleştirebilmiş ve bu eleştirilerinden dolayı site yönetiminden hiç bir kısıtlamaya veya engellemeye maruz kalmamış bir üye olarak bu benim site hakkında yaptığım kendi tahlilimdir. Sizin tahlilinize dönecek olursak; mevcut düzeni 'egemen güç' veya 'egemen zihniyet' olarak değerlendirmeniz ve Almanya'da, Şili'de, İspanya'da, Kamboçya'da ve Sovyetler'de bir dönem egemen olmuş baskıcı rejimlere benzetmeniz, THS'yi de o'nun 'şakşakçısı' olmakla itham etmeniz sizce de biraz insafsız bir yorum değil midir?
Mesajımın başında da belirttiğim gibi, bu sitenin yöneticisi veya yetkilisi, dolayısıyla bu konuda bayan edilen görüşlerin muhatabı değilim. Sadece sayın Nusret tarafından var olduğu iddia edilen 'egemen zihniyet'e ters düşmesine rağmen "
Bütün Ülkelerin İşçileri, Birleşin!" şeklinde bir sloganın imza olarak kullanılmasına müsade edildiği THS'nin hiç kimsenin boyunduruğu altında olmadığını vurgulamak istedim.
Yazdıklarım; site kurallarıyla, site yöneticilerinin ve özellikle sayın Admin'in fikirleriyle ilgili değil, sadece site hakkındaki şahsi görüşlerimden ibarettir.
Saygılarımla