Mesajı Okuyun
Old 25-11-2011, 12:06   #39
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avukatneşe
Sayın meslekdaşlarım,davalı vekili olduğum ve M.K.713/2 ye göre açılmış bir davada Pazartesi günü davanın reddine karar verildi.Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının kazanılmış haklar kavramı ile ilgili olarak mirasçının M.K.m.705 ile ölüm ile kazandığı mülkiyet hakkına üstünlük tanıdığı ve mirasçının intikal-tescil işleminin sadece tasarrufi işlemler bakımından gerekli olduğu,ölümle kazanılmış mülkiyet hakkı ile zilyedin zilyetlik iddiasının karşılaştırılmasında mülkiyet hakkının üstün tutulduğu ve burada mülkiyet hakkı karşısında zilyetlik hakkını korumakta hiçbir kamu yararı bulunmadığı yönündeki savunmamı yerel mahkemede de dile getirdim.Meslekdaşlarımın yukarıdaki M.K.m.713/2 ve evveliyatındaki m.639/2'nin konuluş tarihlerindeki fiziki ve sosyo-kültürel durum ile ilgili tesbitlerine de tamamen katılıyorum.Devletin,sahipsiz arazilerin değerlendirilmesi ve işlenerek verimli hale getirilmesi ile ilgili olarak 1920'li yıllar Türkiyesi'nde önce Kadastro Kanunlarımıza aldığı sonra da M.K.'a alınan bu hükümlerin 2000'li yıllarda hala uygulanma kabiliyetinin bulunduğunu kabul etmemiz mümkün değildir.Hukukun dinamikliği ve gelişimine aykırı bulunan bu tür hükümlerin iptali son derece yerindedir.Bundan sonra,m.713/2 nin külliyen iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurarak gaip olan ya da tapu sicilinden maliki anlaşılamayan kişilerin tapulu malları ile ilgili düzenlemenin de iptalinin sağlanacağını ve bu tür yerlerin HAZİNEye devri ile ilgili düzenleme yapılacağını düşünüyorum.Devletin tapu siciline güven ve mülkiyet hakkının korunması ile Anayasa'da da düzenlenen asli görevinin gereklerinden biri de budur kanaatindeyim.
Artık mevcut olmayan ve hukuka aykırılığı herkesçe kabul görmüş bu hükümle ilgili olarak daire ya da HGK'nun yorum kararlarının da artık uygulanma kabiliyetinin kalmadığını düşünüyorum.Zira Anayasa Mahkemesi kararları hepimizi bağlar ve hakimlerin Anayasaya aykırı karar vermeleri beklenemez.Anayasa Mahkemesinin iptal kararından kazanılmış hak kavramının nasıl yorumlandığı çok açıktır ve bu yoruma uygun şekilde yeni içtihat oluşturulmak zorundadır.Zilyetlik iddiasına dayalı hak ile mirasçının ölümle kazandığı mülkiyet hakkı karşılaştırılmış ve mirasçının mülkiyet hakkının kazanılmış hak olduğu ve korunması gerektiği belirtilmiştir yani Anayasa Mahkemesi maddeyi iptal ederken esasa ilişkin yorum da getirmiş ve bu yorumla hakimlere yol da göstermiştir.Dileğim,hukuka aykırı olan m.713/2'nin gaip veya malikinin kim olduğunun anlaşılamadığı taşınmazlarla ilgili kısmın da yakın zamanda iptalinin sağlanmasıdır.
Fikirlerinize tamamen katılmakla birlikte, şu sahipsiz araziuygulamasına bu güne kadar aklım ermedi. Bir arazinin mutlaka sahibi vardır, eğer yoksa devlettir; hazinedir. Öte yandan devletin hüküm ve tasarrufuda ne demektir. Ya devletin mülkiyetidir ya da değildir. Bir de ziraate gayri salih (tarıma elverişsiz) vardırki, günümüzdeki hidrolik traktör ve ekipmanlar karşısında, bunun da geçerliliği kalmamıştır. Vatandaş en dik yerleri, bu seferde traktörle dikine boş çıkıyor, yokuş aşağı karartarak (sürerek) iniyor (niye ?, bura benim olsun diye)( Üstüne üstlük, sağlık, TCK. m.154' teki "kamuya ait" ibaresi de geçenlerde kaldırıldı). Ondan sonra da imar ihya ettim, ver tapuyu. Haklısınız 2000 yıllarda bir takım hükümlerin uygulama kaabiliyeti pek kalmadığı gibi, esasen, bu güne kadar çeşitli düzenlemeler nedeniyle, pek çok topraklar, bir takım davalarla bana göre hakkı olmayan kişilerin eline geçti (gözü açık olmayanların suçu neydi? = uyanık olmamak). Yazık oldu. Hoş, artık geçecek pek yer de kalmadı. Öte yandan, mübadil ve kayıp kişilerden kalan taşınmazların zamanaşımı ile kazanılması mümkün olmaması karşısında bazı hükümler bir çelişkidir diye düşünüyorum. Saygılarımla...