Mesajı Okuyun
Old 09-07-2010, 09:03   #5
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Konuk
eşinin istediği gibi giyinmek, istemediği kişilerle görüşmemek, çalışmak istenmesine karşın izin verilmemesi, üniversite okumak veya meslek edinme kursuna gitmesine karşı konulmak, sosyal faaliyetlerin kısıtlanması vs..

Sayın Katılımcı;

Zannediyorum, Değerli Avukat Habibe Yılmaz KAYAR'ın incelemeniz için önerdiği linklerdeki bilgiler, size teknik ve karmaşık geldi. Anladığım kadarıyla, sorunuzda belirttiğiniz hususlara ilişkin somut ve birebir yanıt beklentisi içerisindesiniz. Mesajınızı özveriyle yanıtlayan değerli meslektaşımın iznine sığınarak ve sorduğunuz sorulara somut yanıtlar vererek size yardımcı olmaya çalışayım:

1. Eşinin istediği gibi giyinmek: Evlilik, eşlerin birbirlerini gereği gibi taşıyabilmelerini, tabir-i caizse "idare etmelerini gerektiren" bir kurumdur. Dolayısıyla eşiniz, kişiliğinizi zedelemeden, sizi incitmeden kılık kıyafetinize ilişkin beklentilerini sizinle paylaşabilir. Ancak bu paylaşım, bir birey olarak kişilik haklarınızı ihlal niteliğine büründüğü noktada eşinizin istediği gibi giyinmek zorunda değilsiniz. Eşiniz de aynı şekilde sizin istediğiniz gibi giyinmek zorunda değildir. Evliliklerde bu konu çok sık sorunlara yol açmakla birlikte karşılıklı anlayışla çözme yolunda gayret sarfedilmelidir. Eşinizin yaklaşımı, "sana bu tarz kıyafetler yakışmıyor, çok açık, çok rahat veya çok kapalı vs.. şeklinde olabilir ve siz bir adım atarak eşiniz bir adım atarak orta yolu bulmaya çabalamalısınız.

2. İstemediği kişilerle görüşmemek: Eşiniz, sizin de bir kişiliğiniz/kimliğiniz olduğunu hiçe sayarak sizi tamamen kendi istediği tarzda biri haline getirmeye çalışıyor ve bu anlamda sevdiğiniz, paylaşım içerisine girdiğiniz, herhangi bir gayri yasal veya gayri ahlaki tavrı olmayan yakınlarınızla, arkadaşlarınızla görüşmenize karşı çıkıyor ise, bu tavrı yanlıştır. Ancak sizinle iletişim ve paylaşım içerisinde olan şahıslarla eşiniz arasında, moda tabirle "elektirik alamama" gibi bir durum var ise sizin de gereken anlayışı göstermeniz gerekir.

3. Çalışmak istenmesine karşın izin verilmemesi: Eşler, çalışmak istediklerinde birbirlerinden izin almak zorunda değildirler. Çalışma hürriyetiniz olduğu için, bu isteğinizin doğrultusunda çalışmak hakkınızdır ve hiçbir gerekçeyle kadının çalışması eşi tarafından engellenemez. "Maddi durumumuz iyi, çalışmana gerek yok" veya "dışarıda başkalarıyla iç içe olmandan rahatsız olacağım için çalışmanı istemiyorum" vb.. gerekçelerle eşlerinin çalışmasına engel olan erkeklerin buna hakları yoktur.

4. Üniversite okumak veya meslek edinme kursuna gitmesine karşı konulmak, sosyal faaliyetlerin kısıtlanması: Eğitim hakkı ve özgürlüğü, tüm vatandaşlara, kadın/erkek ayırımı olmaksızın tanınmış bir haktır ve öğrenim görmek, kişisel, sosyal ve kültürel yönden kendisini geliştirmek amacıyla çeşitli kurs ve seminerlere katılmak, sivil toplum kuruluşlarında faaliyet göstermek isteyen kadının eşi tarafından engellenmek istenmesi de hukuk dışıdır.

Bu ve buna benzeri nedenlerle evlilik birlikteliğinizi sarsıcı sorunlar yaşamanız ve evliliğinizin çekilmez hale geldiğine emin olmanız durumunda üzülerek söylemeliyim ki boşanma seçeneği gündeme gelecektir. Ancak aile, bir toplumun belkemiği ve en önemli yapı taşı olması nedeniyle çok çok önem arzetmektedir.

Bu anlamda, yukarıda belirttiğiniz ve yanıtlamaya çalıştığım sorunlarınızı, eşinizle karşılıklı anlayış ve samimiyetle aşmaya çalışmalı, gerekirse evlilik terapistlerine gitmek için eşinizi ikna etmelisiniz. (Ben de burada, hukukçu kimliğimden bir an için sıyrılarak bir psikolojik danışman gibi davranıyorum affınıza sığınarak)

Boşanma seçeneği, en son düşünülmesi gereken bir seçenek olmalıdır ve yuvanızın yıkılmaması için (eşinizi seviyorsanız, iyi niyetinden şüpheniz yok ise, varsa çocuklarınızın geleceği için evliliğinizin devamı önem arzediyorsa vs..) elinizden gelen çabayı sarfetmelisiniz.

Saygılarımla..