Mesajı Okuyun
Old 05-09-2009, 14:24   #10
Av. Ömer ÜNLÜ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Admin
Sayın Av. Ömer ÜNLÜ,

Sanıyorum geldiğimiz noktada en iyi çözüm, yukarıdaki gerekçeniz doğrultusunda menfi tesbit davası açmanız ve çıkan sonucu da hepimizle burada paylaşmanız.

Bahsettiğiniz gerekçeye dayalı olarak öğrenci ile cep telefonu operatörü arasındaki bu sözleşmenin geçersiz sayılacağına dair bir kararı hiçbir Mahkemenin vermeyeceği görüşündeyim. Kazayla böyle bir karar çıkacak olsa dahi, Cep Telefonu operatörü şirketinin bu defa sözleşmeye dayalı olmayan "Sebepsiz zenginleşme" hükümlerine dayalı olarak yapılan görüşmenin bedelini her halükarda tahsil edebileceği ve yine yukarıda arz ettiğim gibi TCK uyarınca bu kişi hakkında dolandırıcılıktan savcılığa suç duyurusunda bulunabileceği inancındayım. Ve ben savcı olsaydım, böyle bir iddia ile yaptığı konuşmanın bedelini ödemeden kurtulmaya çalışan -bence gayet artniyetli- kişi için dolandırıcılıktan kamu davası kesin açardım, onu biliyorum.

Başka bir meslektaşımızın getireceği yeni bir açılım yoksa, benim size davanızı açın demekten başka bir önerim yok.

Sn. Admin,

Başından beri ısrarla vurgulamak istediğim sözleşmenin kurulması esnasında ifa imkansızlığı bulunduğu; bu ifa imkansızlığının subjektif nitelikte olmasına rağmen akdin inikadi esnasında mevcut olduğu ve karşı tarafça bilindiği; buna rağmen sözleşme ilişkisine giren basiretli tacir niteliğini haiz Anonim Şirket statüsündeki operatörün ise bu sözleşmenin hüküm ve sonuçlarına katlanması gerektiğidir.

Yani bu sözleşmeden kaynaklanan sürekli borç doğurucu edimin bir nevi "eksik borç" niteliğinde olduğudur.

Yine de, dediğiniz gibi şu anda yapılacak başka bir şey yok. Öncelikle ödenmeyen borca ilişkin icra takibi yapılacak, ardından yine Şirket tarafından açılacak İtirazın İptali davasında ise davalı sıfatıyla bu savunmayı kabul ettirmek için uğraşacağız.

Değerli yardım ve görüşleriniz için teşekkürlerimi sunuyorum.

İyi çalışmalar dilerim.