Mesajı Okuyun
Old 24-09-2008, 16:26   #4
v. Aynur

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ


Esas No.
2004/17928
Karar No.
2004/22583
Tarihi
22.10.2004


İLGİLİ MEVZUAT
2004-İCRA VE İFLAS KANUNU ( İİK )/89


KAVRAMLAR
KURAL OLARAK İLERİDE DOĞMASI MUHTEMEL BİR HAKKIN HACZİ MÜMKÜN DEĞİLDİR


ÖZET
İLERİDE DOĞMASI MUHTEMEL ALACAKLARIN KURAL OLARAK HACZİ MÜMKÜN DEĞİLDİR. BU NEDENLE BORÇLUNUN DOĞMUŞ VE İLERİDE DOĞACAK HAK VE ALACAKLARININ HACZİ İÇİN ÜÇÜNCÜ ŞAHSA HACİZ İHBARNAMESİ GÖNDERİLMİŞ OLMASI HALİNDE ÜÇÜNCÜ KİŞİNİN SORUMLULUĞU HACİZ MÜZEKKERESİNİN ULAŞTIĞI TARİHTEKİ FİİLİ DURUMLA SINIRLIDIR. İLERİDE DOĞMASI MUHTEMEL ALACAKLAR YÖNÜNDEN SONUÇ DOĞURMAZ


Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Kural olarak ileride doğacak muhtemel bir hakkın haczi mümkün değildir. Bu nedenle İİK'nun 89. maddesi gereğince 3. şahsa, borçlunun nezdinde doğmuş ve doğacak hak ve alacaklarının haczini şeklinde haciz ihbarnamesinin çıkarılması halinde 3. şahsın sorumluluğu haciz müzekkeresinin kendisine ulaştığı tarihteki mevcut durumla (fiili durumla) sınırlı olacağından ileride doğacak, doğması muhtemel bu hakkın bu aşamada 3. şahısça net olarak bilinmesi mümkün olmadığından bu şekilde çıkarılan haciz ihbarnamesi yukarıda açıklanan nedenle muhtemel alacaklar açısından sonuç doğurmaz. İcra mahkemesine başvuran borçlunun şikayetinin bu kurallar ışığında değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken istemin reddi isabetsizdir.

SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 22.10.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.




T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ


Esas No.
2002/11907
Karar No.
2003/4681
Tarihi
09.05.2003


İLGİLİ MEVZUAT
2004-İCRA VE İFLAS KANUNU ( İİK )/89.1


KAVRAMLAR
BANKA NEZDİNDEKİ MUHTEMEL ALACAKLARIN HACZİ TALEBİ
ÜÇÜNCÜ KİŞİDEKİ HAK VE ALACAKLARIN HACZİ
MUHTEMEL HAK VE ALACAKLARIN HACZİNİN İSTENEMEMESİ
BİRİNCİ HACİZ İHBARNAMESİNE BANKANIN İTİRAZ ETMESİ


ÖZET
DAVACI, BORÇLUNUN BANKADAKİ HAK VE ALACAKLARINA HACİZ KONMASI İÇİN GÖNDERİLEN 89/1 HACİZ MÜZEKKERESİNE DAVALI BANKACA VERİLEN CEVAPTA, BORÇLUNUN ŞU ANDA HİÇBİR HAK VE ALACAĞINA RASTLANMADIĞI BELİRTİLEREK, DESTEKLEME PRİMİ HAKKININ HENÜZ DOĞMADIĞI, MUHTEMEL PAMUK DESTEKLEME PRİMİ ALACAĞI İÇİN HACİZ NOTU KONULDUĞUNUN BİLDİRİLDİĞİNİ, DAVALI BANKANIN ÇİFTE STANDART UYGULAYARAK MÜVEKKİLİNİN ZARARINA YOL AÇTIĞINI BELİRTEREK, UĞRANILAN ZARARIN DAVALI BANKADAN TAHSİLİNE KARAR VERİLMESİNİ TALEP VE DAVA ETMİŞTİR. MAHKEMECE, MÜZEKKERENİN YAZILDIĞI TARİHTE BANKAYLA BORÇLU ARASINDA BİR HUKUKİ MÜNASEBET BULUNMADIĞINDAN DAVANIN REDDİNE KARAR VERİLMİŞTİR. MÜZEKKERENİN TEBLİĞ TARİHİNDE DAVALI BANKA NEZDİNDE DAVA DIŞI ŞAHSA AİT HACZEDİLEBİLİR BİR PARANIN MEVCUT OLMADIĞININ SABİT BULUNMASINA GÖRE, DAVACI VEKİLİNİN TÜM TEMYİZ İTİRAZLARININ REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA KARAR VERMEK GEREKMİŞTİR


Taraflar arasında görülen davada Reyhanlı Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 12.06.2002 tarih ve 2001/243-2002/214 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ahmet Susoy tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkili Halil Karaca'nın borçlu Mustafa Erol'daki alacağının tahsili bakımından Reyhanlı İcra Müdürlüğü'nün 1997/1189 esas sayılı dosyasıyla icra takibi yoluna gidip, takibin kesinleştiğini, müvekkilinin 8.02.1999 tarihinde icra müdürlüğüne başvurarak borçlu Mustafa Erol'un Rehanlı T.C. Ziraat Bankası Şubesi'nde 1998 yılı kütlü pamuk destekleme priminden doğmuş veya doğacak alacağı olduğunu belirterek, borçlunun bu alacağının haczini talep ettiğini, icra müdürlüğünce bankaya bu hususta müzekkere yazıldığını, bankanın haczi kabil bakiyesinin bulunmadığının bildirildiğini, oysa, bu tarihten 5 ay sonra, başka alacaklının, aynı borçlu aleyhine 1999/29 sayılı takip dosyasından yazılan müzekkereye verilen cevapta, borçlunun şu anda hiçbir hak ve alacağına rastlanmadığı belirtilerek, destekleme primi hakkının henüz doğmadığı, muhtemel pamuk destekleme primi alacağı için haciz notu konulduğunun bildirildiğini, davalı bankanın çifte standart uygulayarak müvekkilinin zararına yol açtığını belirterek, müvekkilinin mahrum kaldığı ( 1.740.000.000 ) TL. alacağın, kütlü pamuk destekleme pirimi ödeme tarihi olan 06.08.1999 tarihinden itibaren işleyecek faizi ve %40 tazminatıyla birlikte davalı bankadan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.

Davalı Banka vekili, davacının borçlu Mustafa Erol'dan alacağının kalmamış olması nedeniyle davanın iyiniyetten yoksun olduğunu, icra müdürlüğünce gönderilen 1. haciz ihbarnamesi tarihinde borçlu Mustafa Erol'un kütlü pamuk destekleme priminden faydalanmak üzere bankaya henüz bir müracatının bulunmadığı, bu durumda borçlu ile banka arasında anılan tarih itibarıyla hukuki münasebet bulunmadığından, daha sonra doğan alacağın davacı dosyası için haczinin mümkün olmadığı, davacının iddia ettiği ikinci takip dosyasından yazılan müzekkere tarihinde ise borçlu ile banka arasında hukuki münasebetinin mevcut olması nedeniyle, borçlunun destekleme prim alacağına haciz şerhi konulup, bilahare Reyhanlı İcra Müdürlüğü'ne ödemenin yapıldığını, banka tarafından yapılan işlemlerde bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, iddia, savunma ve dosyadaki kanıtlara nazaran, davacının borçlu Mustafa Erol hakkında giriştiği icra takibi dosyasından bankaya gönderilen 8.2.1999 tarihli müzekkerenin İİK.nun 89 ncu maddesi uyarınca haciz ihtarnamesi niteliğinde bulunmadığı, dolayısıyla bu maddedeki sonuçların doğmasının söz konusu olamayacağı, davacı alacağı için yazılan müzekkere tarihinde borçlu ile banka arasında bir hukuki münasebet de bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve 9.2.1999 tarihinde davalı banka nezdinde dava dışı şahsa ait haczedilebilir bir paranın mevcut olmadığının sabit bulunmasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde bulunmayan tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2.920.000 lira temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 09.05.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.