Sayın Meslektaşlarım;
A şirketinin kurulu bulunduğu yer, B şirketinin kurulu bulunduğu yere taşma yapıyor. B şirketi tecavüzün önlenmesi davası açıyor ve kazanıyor. Ancak taraflar daha sonra anlaşıyor ve A şirketi, tecavüz ettiği kısma ilişkin belirledikleri miktarı ödeyeerek taşma yaptığı yeri satın alıyor. Yaptıkları sözleşmede, paranın tamamı ödenince B şirketinin bu yeri A şirketi adına tescil ettireceği, ettirilmemesi durumunda mahkeme kararının geçerli olacağı ve ödenen paranın A şirketine iade edileceği belirtilliyor. Sonradan el yazısı ile "yasal faizi ile birlikte" ibaresi ekleniyor ancak paraf atılmıyor.
Paranın tamamı A şirketi tarafından ödeniyor ancak taraflar tapu masraflarının kim tarafından ödeneceği hususunda anlaşamadığından bu yerin A şirketi adına devri yapılamıyor ve yaklaşık 8 yıl sonra A şirketi kurulu bulunduğu gayrimenkulu C şirketine satıyor. C şirketi bu gayrimenkule kendi şirketini kuruyor ve B şirketine ihtarname çekerek, taşma yapılan yerin kendi adına tescilini istiyor.Bu kerre B şirketi işbu yerin 10 yıldır A şirketi tarafından kullanıldığını ancak kira bedelini ödemediklerini, bu sebeple kira bedelinin C şirketi tarafından ödenmesini ihtar ediyor.
1- A şirketi, B şirketine ödediği ve tescil yapılmadığından sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri alması gereken alacağını C şirketine temlik edebilir mi?Alacağın hesaplanmasında yasal faiz uygulanacak mı?hangi tarihten itibaren işletilmeli?
2- İşbu temlikten sonra B şirketine bu parayı kendilerine (C şirketine) ödenmesini isteyebilir mi, ödenmemesi halinde icra takibine konu edebilir mi?
3- B şirketi, ihtarnamesinde belirttiği böyle bir kira bedelini C şirketinden isteyebilir mi? Zira A tarafından kiralanması sözkonusu değil ve kira sözleşmesi de yok. Ayrıca yeni maliğin ödenmeyen kira bedelinden sorumluluğu yok.
Kısacası C şirketi, A şirketinin sözleşmeye dayanan alacağını temlik ederek, B şirketine işlem yapabilir mi? bu hususta değerli görüşlerinizi rica ederim.
Saygılarımla.