Mesajı Okuyun
Old 14-10-2010, 14:48   #5
ahmetkocaili

 
Varsayılan

Hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre tahsiline artık imkân kalmayan alacaklar değersiz alacaklardır. Işletme hesabı esasına göre defter tutan yükümlülerin değersiz alacakları, gider yazılmak yoluyla yok edilir. Aciz vesikasına bağlı alacağın değersiz alacak olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.

Vergi hukuku uygulaması bakımından kanaat verici vesikalara örnek olarak aşağıdaki belgeler sayılabilir:

- Borçlunun gaipliğine ilişkin mahkeme kararı ve buna bağlı olarak herhangi bir mal varlığının bulunmadığına dair resmi makam belgesi,
- Borçlunun herhangi bir mal varlığı bırakmadan ölümü ve mirasçıların da mirası reddettiklerine dair resmi belgeler,
- Borçlunun, alacaklı tarafından açılan davayı kazandığına dair, mahkeme kararı,
- Mahkeme huzurunda alacaktan vazgeçildiğine ilişkin olarak düzenlenmiş belgeler,
- Alacaktan vazgeçildiğine dair konkordato anlaşması, (Sadece alacaklının borçluyu ibra ettiği tutar değersiz alacak olarak kabul edilebilir.)
- Borçlunun, ülkeyi dönmemek üzere terk ettiğini belirleyen gazeteler ve bunu doğrulayan resmi makam belgeleri. Örnek olarak, yabancı bir ülkeye kaçma veya sığınma talebine ilişkin belgeler verilebilir.
- Borçlunun dolandırıcılıktan mahkum olması ve herhangi bir mal varlığı bulunmadığını belgeleyen resmi evrak ve diğerleri,
- Medeni Kanunu'nun 31. ve izleyen maddelerine göre mahkemelerce borçlu hakkında verilen gaiplik kararı,
- Borçlunun adresinin saptanamaması nedeniyle icra takibat dosyasının kaldırıldığını gösteren icra memurluğu yazısı,
- Borçlunun ölümünü ve mirasçılarının bulunmadığım kanıtlayan resmi soruşturma belgesi,
- Borçlunun ölümü ve mirasçılar adına Sulh Mahkemelerince verilmiş bulunan mirası ret kararı,
- Gerek doğuşu gerekse vazgeçilmesi bakımından belli ve inandırıcı sebepleri olmak şartıyla alacaktan vazgeçildiğini gösteren anlaşmalar, (Alacaklının tek taraflı irade beyanı ile alınmasından vazgeçilen alacakların, değeriz alacak olarak zarar kaydı mümkün değildir.)
- Ticaret mahkemesince borçlu hakkında verilmiş ve ilgili masa tarafından tasfiyeye tutulmuş bulunan iflas kararına ilişkin belgeler kanaat verici nitelikte belge veya belgelere örnek olarak gösterilebilir.

"Aciz vesikasına bağlanan alacaklar değersiz alacak olarak kabul edilmez (Danıştay 4. üncü Daire, Tarih: 10.01.1984, Esas No:1985/8216 karar No: 1984/98)."

"Ticari ilişkiden doğmayan alacaklar için aciz belgesine dayanılarak bu alacakları değersiz alacak addedip zarar kaydetmek mümkün değildir. (Danıştay 4. Daire, Tarih:30.04.1975, Esas No: 1974/1129, Karar No:1975/1545)."


Yukarıdaki belgeler kanaat verici belge olmakla birlikte haciz tutanakları (haczi kabil malı olmadığını içeren) müzekkere cevapları vs. alacağın vergiden düşülmesi için yeterli olacağı görüşündeyim.
Aciz vesikası vergisel anlamda bir fayda sağlamamaktadır.

Ayrıca;

Alacaklısı tarafından değersiz alacak niteliğine sahip olan alacaklar, borçlu için de vazgeçilen alacak niteliğini kazanacaktır. Ve V.U.K.’nun 324’üncü maddesinde belirlenen esaslara tabi olacaktır. Anılan madde hükmüne göre;

“Konkordato veya sulh yoluyla alınmasından vazgeçilen alacaklar, borçlunun defterlerinde özel bir karşılık hesabına alınır. Bu hesabın muhteviyatı alacaktan vazgeçildiği yılın sonundan başlayarak üç yıl içinde zararla itfa edilmediği takdirde kar hesabına naklolunur.”

Görüldüğü üzere vazgeçilen alacak da borçlusu bakımından ödenmeyeceği kesinleşmiş borçtur. Alacaklısı bakımından değersiz hale gelmiş alacağın borçlusu bakımından ne gibi bir işleme tabi tutulacağı ise bu maddede düzenlenmiştir.

Saygılarımla..