Mesajı Okuyun
Old 29-07-2010, 10:58   #10
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Kesinlikle sizinle aynı fikirdeyim. Yargıtay'ın bu yöndeki istikrar kazanan görüşünün sağlıksız olduğu, özetle adil olmadığı düşüncesindeyim.

Kooperatif üyeliği, taşınmaz olmaksızın anlamsızdır. Başka bir ifade ile kooperatife üye olmanın asıl amacı taşınmaz sahibi olmaktır. Burada asıl sorun, kooperatif üyeliğinden kaynaklanan hak ve yükümlülüklerin şahsa mı yoksa taşınmaza mı bağlı olup olmadığı noktasında yatmaktadır. Taşınmazın tapudan devri, mülkiyeti geçirdiğine göre, hiç olmazsa taşınmazın tapudan devir tarihinden sonraki dönemde doğan hak ve borçların yeni malike ait olması gerekir. (Düşüncesindeyim)

Ben Yargıtay'ın kökleşmiş görüşünün doğru olduğuna inanıyorum. Şöyle düşünelim:1- Çok üyeli bir yapı kooperatifi olsun. Binalar tamamlanmış hatta ferdileşme gerçekleşmiş olsun. Ancak bu kooperatifin ayrıca yapılmakta olan sosyal tesisleri olsun(Yüzme havuzu, Bar, Cafe vs). İşletme kooperatifine dönüşüp, gelir elde edeceğinden kooperatif üyeleri de bundan yararlanacaktır. Üyelerden birisi nakite sıkıştığı için, kendisi üzerine kayıtlı daireyi satmak istemektedir. Ancak, ileride karlı bir yatırım olacağın için, "kooperatif üyeliğini" devretmek istemeyebilir.

2- Başka bir kooperatif ise (misal 100 konutluk olsun), öngördüğü daire sayısından daha fazla konut imal etmiş olsun(Örneğin 110 adet). Bu 10 adet daire satıldığında, tüm ortaklara eşit olarak dağıtılacaktır. Bunu bilen üye, sadece kendine ait daireyi satıp, üyeliğini devretmeyebilir.

Bu gerekçelerle, Sayın Av.Engin ve Sayın avmurat'a katılıyorum.

Alıntı:
Yazan avmurat
Duyduğum bir söz şöyleydi:"Gelene git, gidene kal denmez" Kooperatifler hukukunda da bu prensip geçerlidir.Siz gidiyorum demeden kimse sizi göndermez, siz geliyorum dediğinizde de kimse size gelemezsin diyemez.Buna Kooperatiflerde "açık kapı ilkesi" deniyor.

Genel olarak görüşlerinize katılmaktayım. Ancak yanlış anlaşılmaya sebep olunmasın diye bir detayı açıklamak istiyorum. Kooperatiflerde "açık kapı ilkesi" uygulanmaktadır ama bu "ardına kadar açık kapı ilkesi" değildir. Misal, "Doktorlar Kooperatifine" sadece doktorların üye olacağı, ana sözleşmede belirtilmişse, biz üye olmak istersek, kabul edilmez.