Mesajı Okuyun
Old 15-09-2007, 23:19   #4
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan

bağ-kur sigortalılığın tespitini isteyebilirsiniz.
sorunuza tam olarak yanıt niteliğinde bir karar henüz elimde mevcut olmasa da aşağıdaki kararlarda altı çizili açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, bağkur tarafından reddilecek olan sürelerin yargı tarafından tescili gerektiği yönünde kararları mevcuttur.
elimde mevcut bu kararlar var umarım az da olsa aydınlatıcı olur,
iyi çalışmlar


T.C.

YARGITAY

10. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/9482

K. 2004/32

T. 19.1.2004

BAĞKUR SİGORTALILIĞININ TESPİTİ DAVASI ( Davacının SSK Sigortalılığı Dışındaki Sürelerde Bağkur Sigortalısı Olduğunun Tespiti ve Yaşlılık Aylığının Bağlanması Talebi )

• ZORUNLU BAĞ-KUR SİGORTALISI ( Kendi Nam Ve Hesabına Bağımsız Çalışmasına Devam Etmesi Şartıyla Meslek Kuruluşu Kaydı Sona Ermesine Kadar Sigortalı Sayılması )

• İSTEĞE BAĞLI SİGORTALI OLMA KOŞULU ( Sigortalı Olmak İçin Yazılı Başvuruda Bulanmanın Zaruri Olması )

1479/m.24,79

ÖZET : 01.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Kanunun 24. maddesindeki koşulları taşıması nedeniyle 02.01.1978 tarihi itibariyle zorunlu Bağ-Kur sigortalısı sayılan davacının; kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmasına devam etmesi koşuluyla, meslek kuruluşu kaydının sona erdiği tarihe kadar zorunlu Bağ-Kur sigortalısı sayılması gereği açıktır. ( H.G.K.'nun 23.05.2001 t. ve 2001/420-430 sayılı Kararı )
Davacının 3780 sayılı Kanun kapsamında; 02.01.1978 ile 31.12.1982, 01.03.1988 ile 05.02.1990 tarihleri arasındaki nizasız sigortalılık dönemine ait prim ve gecikme zammı borcu dışında Kuruma prim ödemesinin varlığı halinde bu olgu davacının isteğe bağlı sigortalı olma iradesini ortaya koymuş olmakla; işbu ödemeyi takip eden aybaşından başlayarak gerek 3780 sayılı Kanuna gerekse sonradan 4247 sayılı Kanuna dayanılarak ya da iradi olarak ödenen primlerin karşılığı olan süre, gerekirse bilirkişi incelemesi de yaptırılmak suretiyle saptanarak bu dönem; isteğe bağlı sigortalılık süresi olarak değerlendirilmeli ve yaşlılık aylığı tahsis istemi bu çevrede yeniden irdelenmelidir.
DAVA : Davacı, 02.01.1978-31.08.2000 tarihleri arasındaki Sosyal Sigortalar Kurumu sigortalılığı dışındaki sürelerde Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile Temmuz 2000 tarihi itibariyle yaşlılık aylığına hak kazandığına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Nesrin Şengün tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:
KARAR : Dava hukuki nitelikçe, davacının 02.01.1978-31.08.2000 döneminde Sosyal Sigortalar Kurumu'na tabi hizmet süresi dışında 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olduğunun ve yaşlılık aylığı tahsis talep tarihine göre Bağ-Kur'ca yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
01.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Kanunun 24. maddesindeki koşulları taşıması nedeniyle 02.01.1978 tarihi itibariyle zorunlu Bağ-Kur sigortalısı sayılan davacının; kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmasına devam etmesi koşuluyla, meslek kuruluşu kaydının sona erdiği tarihe kadar zorunlu Bağ-Kur sigortalısı sayılması gereği açıktır. ( H.G.K.'nun 23.05.2001 t. ve 2001/420-430 sayılı Kararı )
Bu yönde; davacının, Ankara Madeni İşler Odasındaki kaydı 26.01.1981 tarihinde sona ermişse de; kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmasının ( matbaacılık faaliyetinin ) varlığı halinde; davacı, Ankara Matbaacılar Ciltçiler ve Sanayi Odası kaydının sona erdiği 23.11.1984 tarihine kadar ki dönemde zorunlu Bağ-Kur sigortalısı kabul edilmelidir.
Diğer taraftan, 1479 sayılı Kanunun 79. maddesi hükmüne göre, isteğe bağlı sigortalı olmak için yazılı başvuruda bulunmak koşul olup, Kurumun hatalı işlemi ile geriye yönelik olarak primleri tahsil etmesinin, sigortalı niteliğini taşımadığı süreler yönünden sigortalı yararına usuli kazanılmış hak yaratması mümkün değildir.
Ne var ki, somut olayda; davacının 3780 sayılı Kanun kapsamında; 02.01.1978 ile 31.12.1982, 01.03.1988 ile 05.02.1990 tarihleri arasındaki nizasız sigortalılık dönemine ait prim ve gecikme zammı borcu dışında Kuruma prim ödemesinin varlığı halinde bu olgu davacının isteğe bağlı sigortalı olma iradesini ortaya koymuş olmakla; işbu ödemeyi takip eden aybaşından başlayarak gerek 3780 sayılı Kanuna gerekse sonradan 4247 sayılı Kanuna dayanılarak ya da iradi olarak ödenen primlerin karşılığı olan süre, gerekirse bilirkişi incelemesi de yaptırılmak suretiyle saptanarak bu dönem; isteğe bağlı sigortalılık süresi olarak değerlendirilmeli ve yaşlılık aylığı tahsis istemi bu çevrede yeniden irdelenmelidir.
Öte yandan, 01.04.1992-31.08.2000 dönemindeki bir kısım sürelerin işbu prim ödemeleri nedeniyle davalı Bağ-Kur'ca isteğe bağlı sigortalılık süresi olarak değerlendirilmesinde 01.04.1992 tarihinin isteğe bağlı sigortalılığın başlangıcı kabul edildiği de gözönünde tutulmalıdır.
Mahkemece açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin eksik araştırma, inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 19.01.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
yar
T.C.

YARGITAY

10. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/12736

K. 2005/2204

T. 7.3.2005

• BAĞ-KUR SİGORTALILIĞI ( Vergiye Kayıtlı Olunan Sürede Zorunlu Bağ-Kur Sigortalılığının Kabulü Gereği - Ölüm Aylığı Bağlanma Koşulunun Gerçekleşip Gerçekleşmediğinin Araştırılması Gereği )

• ÖLÜM AYLIĞI BAĞLANMA KOŞULLARI ( Ölüm Tarihinde En Az Beş Tam Yıl Sigorta Primi Ödenmiş Olması Gereği - Murisin SSK'da Geçen Hizmet Süresi ve Askerlik Borçlanma Süresi Dikkate Alınarak Sonucuna Göre Karar Verilmesi Gereği )

• LİMİTED ŞİRKET ORTAĞI ( Zorunlu Olarak Bağ-Kur Sigortalı Sayıldığı - Ortak Tescilini Yaptırmadığında Kurum Tarafından Resen Tescilinin Yapılması Gereği )

1479/m. 24, 41

ÖZET : Murisin zorunlu Sosyal Sigortalar Kurumu Sigortalılığı ile çakışmayan vergiye kayıtlı olduğu dönemi zorunlu Bağ-Kur sigortalısı saymak suretiyle Sosyal Sigortalar Kurumunda geçen hizmet süresi ve askerlik borçlanma süresi toplamı dikkate alınarak 1479 sayılı Kanunun 41. maddesine göre ölüm aylığından yararlanma koşullarının ( =en az 5 tam yıl sigorta primi ödemiş olma koşulunun ) oluşup oluşmadığını araştırıp sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
DAVA : Davacı, eşi Ramazan Ç.'nin Ekim 2001 ayının primi ile gecikme zamlarının tam olarak tahsil edilmesi nedeniyle ölüm tarihi itibariyle kendisine ve çocuklarına ölüm aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Mehmet Şahin tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:
KARAR : Davacı Melahat Ç. davalı Bağ-Kur aleyhinde açtığı davada; eşinin askerlik borçlanması talebi kabul edilerek eşinin ölüm tarihi olan 06.11.2001 tarihinden itibaren ölüm aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde davacının murisinin askerlik borçlanması yapması halinde dahi 4 yıl 11 ay 10 günlük hizmeti olacağından 1479 sayılı Kanun'un 41. maddesine göre 5 yıllık hizmeti dolmayacağından davanın reddine karar vermiştir.
24.08.2000 tarih 619. sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 1. maddesinde yer alan "1479 sayılı Kanuna göre sigortalılık niteliğini taşıdıkları halde bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların sigortalılık hak ve mükellefiyetleri bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren başlar" düzenlemesi Anayasa Mahkemesi kararı üzerine 08.08.2001 tarihinde yürürlükten kalkmıştır. 1479 sayılı Kanunun geçici 18. maddesinde yer alan "Bu Kanuna göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde 04.10.2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların hak ve mükellefiyetleri 04.10.2000 tarihinden itibaren başlar" düzenlemesi ise 24.07.2003 tarih 4956 sayılı Kanun ile getirilmiştir. Murisin zorunlu Sosyal Sigortalar Kurumu Sigortalılığının sona erdiği tarihten sonraki 01.09.1999-06.11.2001 tarihleri arasında Limited şirket ortağı olarak vergi kaydının olduğu konusunda taraflar arasında uyuşmazlık konusu yoktur. 1479 sayılı Kanunun 24. maddesine göre davacının murisi Limited şirket ortağı olarak zorunlu Bağ-Kur sigortalısı sayılır. Anılan tarih itibariyle tescilini yaptırmadığında Kurum tarafından resen tescilinin yapılması gerekir. ( HGK.nun 03.11.2004 tarih 2004/524-581 sayılı kararı )
Mahkemece yapılacak iş murisin zorunlu Sosyal Sigortalar Kurumu Sigortalılığı ile çakışmayan vergiye kayıtlı olduğu 01.09.1999-06.11.2001 tarihleri arası dönemi zorunlu Bağ-Kur sigortalısı saymak suretiyle Sosyal Sigortalar Kurumunda geçen hizmet süresi ve askerlik borçlanma süresi toplamı dikkate alınarak 1479 sayılı Kanunun 41. maddesine göre ölüm aylığından yararlanma koşullarının ( =en az 5 tam yıl sigorta primi ödemiş olma koşulunun ) oluşup oluşmadığını araştırıp sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece belirtilen bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın yazılı olduğu şekilde yanılgılı değerlendirme sonucu davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.03.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
yarx
x
T.C.

YARGITAY

21. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/10460

K. 2005/13450

T. 19.12.2005

• KURUM İŞLEMİNİN İPTALİ DAVASI ( Bağ-Kur Sigortalısı Olmadığının Tesbitiyle Aykırı Kurum İşleminin İptali İstemi )

ŞİRKET ORTAĞI ( Limited Şirket Ortaklarının 1479 Sayılı Kanun Uyarınca Bağ-Kur Sigortalısı Olması )

• İKİ SOSYAL GÜVENLİK KURUMUNA KAYIT ( Başka Sosyal Güvenlik Kuruluşuna Tabi Olma Koşulu Taşıyanların Sigortalılıkları Önceden Devam Ede Gelen Sosyal Güvenlik Kuruluşlarında Geçen Çalışmalarına Geçerlilik Tanınması )

1479/m.24

506/m.3

ÖZET : Limited şirket ortakları 1479 sayılı Kanunun 24-1- ( d ) maddesi uyarınca Bağ-Kur sigortalısıdırlar. 1479 sayılı kanunun 24. maddesi ve gerekse 506 sayılı yasa'nın 3/6 maddesi gereğince başka sosyal güvenlik kuruluşuna tabi olma koşulu taşıyanların sigortalılıkları önceden devam ede gelen sosyal güvenlik kuruluşlarında geçen çalışmalarına geçerlilik tanınır.
DAVA : Davacı 22.10.1999-20.5.2002 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalısı olmadığının tesbitiyle aykırı Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Osman Bülbül tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalıların sair temyiz itirazlarının reddine.
2-Davacı 8.8.1983 tarihinden itibaren Bağ-Kur sigortalısı iken 29.9.1993 tarihinde de limited şirketin ortağı olduğunu şirketin 1998 tarihinde iflas ettiğini şirket ortaklığından 1.5.2002 tarihinde hissesini devrederek ayrıldığını 22.10.1999 tarihinden itibaren de SSK'na tabi muhtelif tarihlerde 12.2.2004 tarihine kadar çalışmaları olduğunu bu itibarla 22.10.1999-22.5.2002 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalılığının iptalini istemiştir. Mahkemece kabule karar verilmiş ise de bu sonuç usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Limited şirket ortakları 1479 sayılı Kanunun 24-1- ( d ) maddesi uyarınca Bağ-Kur sigortalısıdırlar. Şarlak limited şirketinin dosya içeriğinden 1998-2005 yılları arasında muhtasar vergi beyannamesi verdiği, davacının da şirketteki sicil kaydının 13.5.2002 tarihinde silindiği hissesinin ise noterde 1.5.2002'de devrettiği bu devrin Ticaret Sicili Gazetesinde 22.5.2002 tarihinde tescili ilan edildiği anlaşılmıştır. Bu itibarla 8.8.1983 yılından başlayarak 13.5.2002 tarihine kadar devam eden zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olduğu söz götürmez. 1479 sayılı kanunun 24. maddesi ve gerekse 506 sayılı yasa'nın 3/6 maddesi gereğince başka sosyal güvenlik kuruluşuna tabi olma koşulu taşıyanların sigortalılıkları önceden devam ede gelen sosyal güvenlik kuruluşlarında geçen çalışmalarına geçerlilik tanınır. Hukuk Genel Kurulu'nun ve Yargıtay İçtihadları nazara alındığında sonradan başlayan 506 sayılı kanuna tabii çalışmalarının geçersiz olduğunun kabulü ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabule karar verilmesi usule ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.12.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
yarx