Mesajı Okuyun
Old 05-02-2007, 19:47   #9
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Ama eğer kiralayan önerilen yüksek kiraya karşın kiralananın tahliyesini isterse, ihbar süresinin sonunda kiracı hemen tahliye etmemekte; kiralayan bu durumda aktin feshi ve tahliye davası açmak durumunda kalmaktadır. Keşif de yapılan bu davalar, kiracı davalının ayak sürümesiyle, en az bir yıla yakın sürmektedir. Bu süre içinde kiranın arttırılması için tespit davası açılması mümkündür.

Sayın Av.Armağan Konyalı,

Bence mesajınız kendi içinde çelişmektedir. B.K.' na göre kiralayan hiç bir sebep göstermeden, akdi feshedebilmektedir. Verdiğiniz örnekte olduğu gibi, kiracının tahliyeye yanaşmadığını varsayalım.Kiralayan ne yapacaktır. Tahliye davası açacaktır. Dava uzun sürecek gerekçesiyle bir de kira tespit davası açarsa; tahliyeye yönelik iradesi ne olacaktır? Bir başka deyişle açtığı tahliye davasını kazandıktan sonra, yine açmış olduğu kira tespit davasını da kazandığında davalının kiracılığını tanımış olmayacak mıdır?

Kiralayan süreli kira sözleşmesinde ya önceden ihtar çekip, tahliye iradesini bildirecek ya da süre sonunda doğrudan dava açacaktır. Kiralayan bakımından ortada bir sözleşme kalmayacaktır. Ki o sözleşmeye istinaden kira tespit davası açabilsin.

Kanaatimce ecrimisil davası açmalıdır. Ama sizin başınızdan uygulamaya yönelik iddianızı da ıspatlayan bir dava geçtiyse; ayrıntısını öğrenmek isterim. Ben iddiama yönelik bir adet Yargıtay kararını da aktarıyorum.

Saygılarımla

Alıntı:
T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2001/12645
K. 2002/2230
T. 7.3.2002
• KİRA TESPİTİ DAVASI ( Tespit Davalarının Sadece 6570 Sayılı Yasaya Tabi Olan Taşınmazların Kiralarıyla İlgili Olarak Açılabilmesi )
• 6570 SAYILI YASAYA TABİ ILMAYAN TAŞINMAZLAR ( Bu Taşınmazlarla İlgili Kira Tespit Davası Açılamaması )
• BORÇLAR KANUNU HÜKÜMLERİNE TABİ TAŞINMAZLAR ( Bu Taşınmazlarla İlgili Kira Tespit Davası Açılamaması )
6570/m.1
818/m.285
ÖZET : Kira tespiti davaları sadece 6570 sayılı Kanuna tabi olan taşınmazların kiralarıyla ilgili olarak açılabilecek davalardır. 6570 sayılı Kanuna tabi olmayan taşınmazlar, Borçlar Kanunu hükümlerine tabidirler. Borçlar Kanununda kira tespiti ile ilgili bir hüküm bulunmadığından, kira bedeliyle ilgili uyuşmazlıklarda taraflar akdi feshetme hakkına sahiptir.
DAVA : Taraflar arasındaki kira tesbiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan gelen olmadığından incelemesinin evraklar üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalıya kiraya verdiği pansiyon için aralarında en son 5.5.1994 tarihli kira sözleşmesinin yapıldığını, davalı hakkında akde muhalefetten tahliye davası açtığını, davalıya gönderdiği 19.2.1997 tarihli ihtarla kirayı aylık 60.000.000 liraya artırarak ödemesini bildirdiği halde, kirayı artırmadığını bildirip, aylık kiranın 60.000.000 liraya artırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, taşınmazın köy sınırları içinde kalıp 6570 sayılı kanuna tabi yerlerden olmadığını ve kira tesbiti istenemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacı temyizi sonucu Yargıtay 3.Hukuk Dairesi Belediye sınırları dışında olduğundan 6570 sayılı kanunun uygulanmamasının doğru olduğu, ancak BK. Göre davanın görülmesi gerektiği ve yıllık kira bedeline göre Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu belirterek hükmü bozmuş, bozmadan sonra yapılan yargılama sonucu Asliye Hukuk Mahkemesince davanın bilirkişi raporuna dayanılarak kısmen kabulüne, aylık kiranın 50.000.000 TL. olarak tesbitine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, belediye sınırları dışında köyde bulunan taşınmazı için kira tesbit davası açmıştır. Taşınmazın 6570 sayılı yasaya tabi olmadığı tüm dosya münderecatından anlaşıldığı gibi, bu konu taraflar arasında da tartışmasızdır. Kira tesbiti davaları, 6570 sayılı yasaya tabi olan taşınmazların kiraya verilmesi halinde mümkündür. Bunun dışında kalan, 6570 sayılı yasaya tabi olmayan taşınmazlar Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir. Borçlar Kanununda kira tesbiti ile ilgili bir hüküm bulunmamaktadır. Taraflar arasında, kira şartları bakımından çıkan uyuşmazlıkların varlığı halinde, B.K.285. maddesi taraflara akdi feshetme imkanını tanımıştır. Davacının bu davada fesih yönünden bir talebi bulunmadığına göre mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine,7.3.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.