Mesajı Okuyun
Old 06-02-2007, 11:42   #6
Seyda

 
Varsayılan Sahte markalı ürün satmak

T.C.
YARGITAY
7. Ceza Dairesi

E:2003/13029
K:2003/11076
T:21.11.2003

SAHTE MARKALI
ÜRÜN SATMAK
MÜTESELS
İL SUÇ
İÇTİMA
CEZA TAYİNİ

1) San
ığın sahte markalı aynı tür ürünlerin marka isimlerini ve değişik markalardan olmalarım önemsemeden bunları satarak haksız aşın kazanç elde etme kararını gerçekleştirmek kastı ile hareket ettiği, bu suretle aynı amaca yönelik müteselsilsuç teşkil eden hareketlerinden dolayı sanık hakkında TCK'nun 80. maddesinin uygulanması gerekirken, taklit edilen her marka için ayrı ayrı ceza tayini yasaya aykırıdır.
2) Ceza Genel Kurulu'nun ilgili kararında da belirtildiği üzere hükmedilen cezanın tayin edilebilmesi için önce o
suça yasanın koyduğu aşağı ve yukarı hadler arasında bir ceza tayin edilmesi, bundan sonra ne nispette misil artırmasına tabi tutulduğu, toplam cezanın ne suretle belirlendiğinin her türlü denetime imkan verecek şekilde açıklanması gerekir.

(765 s. TCK. m. 80)
(556 s. KHK.(24.6.1995 Ta)
(Y.CGK. Karar
ı-21.9.1997 tarih ve B/257-372 s.)

556 say
ı1ı Kanün Hükmünbe Kararnameye muhalefetten sanık Özgür hakkında yapılan duruşma sonunda, (Muğla Birinci Asliye Ceza Mahke-mesi)nden yerilen 25.12.2002 tarihli hükümlülüğe ve sanığın işyerinin 1 yıl süreyle kapatılmasına, aynı süreyle ticaretten men edilmesine ve müsadereye dair aynı mahkemenin 11.4.2003 tarihli temyiz talebinin reddine ilişkin kararların Yargıtayca incelenmesi sanık vekili tarafından süresinde istenilerek dava evrakı Cumhuriyet Başsavcılığının bozma isteyen 11.9.2003 tarihli teb-liğnamesiyle daireye verilmekle dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık vekilinin Birinci Asliye Ceza Mahkemesine verdiği 11.4.2003 günlü dilekçesi içeriği ve 10.7.2003 tarihli tutanak içeriği itibarıyla eski hale getirme talebi niteliğinde bulunduğu cihetle, sanığın mahkumiyetine dair verilen gıyabi kararın sanığa usulüne göre tebliğ edilmediğinden eski hale getirme isteği yerinde görülerek, Yerel Mahkemenin temyiz talebinin reddine dair verdiği 11.4.2003/160-463 gün ve sayılı temyiz talebinin reddine ilişkin kararın kaldırılması suretiyle yapılan incelemede,
TCK.nun 72. maddesi uyarınca aynı neviden para cezaları toplanırken yapılan hesaplamada hata bulunmadığından, tebliğnamede bu konuda yer alan bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Ancak,
1- Sanık hakkında müşteki D SPA firması aleyhine işlenen
suç ne deniyle 4.9.2002 tarihinde ek iddianame ile kamu davası açılmış olup, dava açılmadan önce verilen 12.7.2002 tarihli dilekçeye göre D SPA firma sının müdahilliğine karar verilerek lehine vekalet ücretine hükmolunması,
2-Müşteki La C Lacoste firmasını temsilen müdahale talebinde bu lunan avukat Eylem'in vekaletnamesi tevkil suretiyle düzenlenmiş bulundu ğundan, müstenit vekaletname getirtilip incelenmeden karar verilmesi,
3-Sanığın başkalarından temin ettiği "D ." ve "L " isimli tak lit markalı ürünleri ticari amaçlı olarak elinde bulundurup birlikte satışa arz ettiği sırada, şikayet üzerine söz konusu ürünlere el konulduğu dosya kap samından anlaşıldığı gibi mahkemece de oluşun bu yönde kabul edildiği ci hetle; sanığın sahte markalı aynı tür ürünlerin marka isimlerini ve değişik markalardan olmalarını önemsemeden bunları satarak haksız aşırı kazanç elde etmek kararını gerçekleştirmek kastı ile hareket ettiği, bu suretle aynı amaca yönelik
müteselsilsuç teşkil eden hareketlerinden dolayı sanık hak kında TCK'nun 80. maddesinin uygulanması gerekirken, taklit edilen her marka için ayrı ayrı ceza tayini,
4-Ceza Genel Kurulunun 21.9.1997 gün ve 8/257-372 sayılı kararında da belirtildiği üzere hükmedilen cezanın tayin edilebilmesi için önce o
suça yasanın koyduğu aşağı ve yukarı hadler arasında bir ceza tayin edilmesi, bundan sonra ne nispette misil arttırmasına tabi tutulduğu, toplam cezanın ne suretle belirlendiğinin her türlü denetime imkan verecek şekilde açıklan ması gerekirken doğrudan doğruya sonuç cezanın tayini sureti ile uygulama yapılması,
5-556 sayılı KHK.nin 4128 sayılı Yasanın 5. maddesiyle değişik 61/A-C maddesinde "ayrıca işyerlerinin bir yıldan az olmamak üzere kapatılmasına ve aynı süre ticaretten men edilmelerine hükmolunur" hükmü gözetilmeden işyerlerinin kapatılması ve ticaretten men cezaları ayrı ayrı birer yıl olarak be lirtilmek suretiyle yanlış uygulamaya sebebiyet verecek şekilde hüküm tesisi,
6-Hükümden sonra 10.2.2003 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yü rürlüğe giren 4806 sayılı Kanunun 1. maddesi ile değişik TCK'nun 30/2. madde fıkrasındaki düzenlemenin sanık lehine uygulanmasının gerekmesi,
Bozmayı icabettirmiş olup, sanık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün (BOZULMASINA), 2İ.11.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.


(Kaynak: Y
ıl: Ay: Sayfa