Mesajı Okuyun
Old 15-04-2008, 19:25   #3
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Sn.Katılımcı

1-Yargılama devam ederken ,tedbiren velayet hakkının size verilmesine rağmen babanın bu arakararının gereğini yerine getirmemesi suçtur.

Alıntı:
İcra İflas Kanunu MADDE 341.- (Değişik: 5358 - 31.5.2005 / m.12) Çocuk teslimi hakkındaki ilamın veya ara kararının gereğini yerine getirmeyen veya yerine getirilmesini engelleyen kişinin, lehine hüküm verilmiş kimsenin şikayeti üzerine, altı aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra ilamın veya ara kararının gereği yerine getirilirse, kişi tahliye edilir.

Yasanın bu olanağından yararlanmak için İcra Mahkemesine başvurarak, şikayet hakkınızı kullanmanız gerekmektedir.

2-Yine hakim tarafından tedbiren verilen karar gereğini yerine getirmeyen kişi/kişiler hakim kararına uymama nedeniyle cezalandırılacaktır.

Alıntı:
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu;MADDE 113/A - (Ek: 1711 - 30.04.1973) İhtiyatî tedbir kararının uygulanması dolayısiyle verilen emre uymayan veya o yolda alınmış tedbire aykırı davranışta bulunan kimse eylemi T.C.K.'na göre daha ağır bir cezayı gerektirmediği takdirde, aidolduğu ceza mahkemesince bir aydan altı aya kadar hapisle cezalandırılır.

3-Yine çocuğun kaçırılması veya alıkonması nedeniyle Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunmak da düşünülmelidir.

Alıntı:
Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması

Türk Ceza Kanunu MADDE 234 - (1) Velayet yetkisi elinden alınmış olan ana veya babanın ya da üçüncü derece dahil kan hısmının, onaltı yaşını bitirmemiş bir çocuğu veli, vasi veya bakım ve gözetimi altında bulunan kimsenin yanından cebir veya tehdit kullanmaksızın kaçırması veya alıkoyması halinde, üç aydan bir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(2) Fiil cebir veya tehdit kullanılarak işlenmiş ya da çocuk henüz oniki yaşını bitirmemiş ise ceza bir katı oranında artırılır.

4-Yine babanın çocuğu kaçırması ;maddi ve manevi özen noksanlığı nedeniyle çocuklarının ahlak, güvenlik ve sağlığını ağır şekilde tehlikeye sokan bir nitelik taşıdığından aile hukukundan kaynaklanan yükümlülük ihlali nedeniyle savcılığa suç duyurusu düşünülebilir.

Alıntı:
Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali

Türk Ceza Kanunu MADDE 233 /3
Velayet hakları kaldırılmış olsa da, itiyadi sarhoşluk, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin kullanılması ya da onur kırıcı tavır ve hareketlerin sonucu maddi ve manevi özen noksanlığı nedeniyle çocuklarının ahlak, güvenlik ve sağlığını ağır şekilde tehlikeye sokan ana veya baba, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

5-Son olarak 4320 sayılı yasa gereği babanın eylemi bir şiddet olarak değerlendilerek tedbir kararı verilmesi için Aile Mahkemesi Hakimine başvurmak,başvurulacak hukuksal olanaklardandır.Kararın icrası için harç ödemek gerekmez.
Alıntı:
4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun;
MADDE 1- Türk Medeni Kanunu'nda öngörülen tedbirlerden ayrı olarak, eşlerden birinin veya çocukların veya aynı çatı altında yaşayan diğer aile bireylerinden birinin veya mahkemece ayrılık kararı verilen veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı olan veya evli olmalarına rağmen fiilen ayrı yaşayan aile bireylerinden birinin aile içi şiddete maruz kaldığını kendilerinin veya Cumhuriyet Başsavcılığının bildirmesi üzerine Aile Mahkemesi Hakimi meselenin mahiyetini göz önünde bulundurarak re'sen aşağıda sayılan tedbirlerden bir ya da birkaçına birlikte veya uygun göreceği benzeri başka tedbirlere de hükmedebilir

a) Aile bireylerine karşı şiddete veya korkuya yönelik söz ve davranışlarda bulunmaması,

Yukarıdaki hükümlerin uygulanması amacıyla öngörülen süre altı ayı geçemez ve kararda hükmolunan tedbirlere aykırı davranılması halinde tutuklanacağı ve hakkında hapis cezasına hükmedileceği hususu şiddet uygulayan eş veya diğer aile bireyine ihtar olunur.

SONUÇ: ilk akla gelen yasal olanaklar böyle.Bu hakların kullanılabilmesi için bulunduğunuz veya kararın icra edileceği yer barosu adli yardım servisine başvurmanızı öneriyoruz.İlk başvurduğunuz barodan,diğer baro ile ilişkiye geçmeleri ve atamada kolaylık sağlanmasını isteyebilirsiniz.

Görüşmenizde her bir hukuk yolu için ayrı bir görevlendirme istemeyi ihmal etmemek gerekir.Çünkü adli yardımdan yapılan görevlendirme,sadece atama yapılan konu ile sınırlıdır.