Mesajı Okuyun
Old 15-01-2018, 11:57   #4
av.oguzalkan

 
Varsayılan Manevi Tazminatta HMK 107. Maddesinin uygulana bilirliği

Değerli meslektaşlarım; konu ile alakalı olarak şahsi kanaatim, manevi tazminat istemli açılan davada HMK 107. madde hükmünün tatbikinde konunun iki farklı durumda değerlendirilerek nazara alınması şeklinde olacaktır.
-İlk durumda zarara sebep olan fiil ve bu fiil sonucunda ortaya çıkan zararın henüz son bulmamış, devam etme imkan ve ihtimalinin olması şeklinde değerlendirile bilir ki bu durumda manevi zararın dahada fazla olacağı şüphesizdir.
Örneğin: Bir trafik kazası sonucunda ortaya çıkan ağır yaralanma neticesinde mağdurun yoğun bakımda tedavi altına alınması sonucunda, mağdur yakınlarının açacağı manevi tazminat davası ve bu davada talep edecekleri miktar ile dava sonuçlanana kadar vukuu bulabilecek bir vefat yada mağdurun herhangi bir uzvunu sonradan kaybetmesi halinde şüphesiz ki mağdur yakınlarının uhdesinde oluşan manevi ızdırap bir olmayacaktır. Bu durumda manevi tazminatın belirsiz alacak davası şeklinde yorumlanarak HMK. 107. maddesine tabi kılınması bence mümkündür çünkü kişinin sonradan ortaya çıkan durum neticesinde manevi acısı dahada artacaktır.
-İkinci durumda ise fiil ve sonucunda zarar meydana gelmiş ve bitmişse (örneğin kişi trafik kazası esnasında hayatını kaybetmişse) kısacası davaya taraf mağdur yakınlarının manevi dünyasında artık ortaya çıkabilecek başkaca bir manevi ızdırap bulunmuyor ise bu durumda davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılması şahsi kanaatimce uygun olmayacaktır çünkü bu durumda davacı tarafın manevi dünyasında oluşan acı gerçekleşmiştir. Manevi acının miktar ve boyutu maddi olarak tayin edilemez kaldı ki bu konuda bilirkişiye gitmek gibi bir imkan ve ihtimalde bulunmamaktadır. Bu tazminin miktarını belirleye bilecek tek kişi kararı verecek olan hakimdir. Burada davaya taraf mağdur yakınlarının kendilerinde oluşan manevi acılarını dikkate alarak buna bir miktar tayin etmeleri ve bu miktar üzerinden davalarının açılması daha uygun olacaktır.
Yüksek yargının bu tarz konularda konuyu dahada derinlemesine ele alarak tereddüde mahal bırakmamak adına karar oluşturması temennisiyle.
Herkese iyi çalışmalar diliyorum.