Mesajı Okuyun
Old 03-03-2003, 15:19   #7
Admin

 
Varsayılan

Alıntı:
Alıntı yapılan mesajın sahibi: Deren
her davada beraat talep etmekse bu tezle çelişmez çünkü sanığın suçlu olup olmadığı kesin hükme kadar belli olmayacağına göre beraat talep etmek gayet normaldir.

Bana göre avukatın (hukukçunun) görevi adaletin tecellisini sağlamaktır yoksa her şart altında müvekkilinin beraatini değil..

Şartlar ne olursa olsun, BERAAT talep etmek için sadece o sanığın vekili olmayı yeterli gören meslektaşlara hukukçu olmayanların tepki göstermesini ben kendi adıma yadırgamıyorum.. Acı olan bu davranışın tüm avukatlara maledilmesidir (ki bunda da iğneyi biraz da kendimize batırmamız gerekir).

Sizin de ilk mesajınızda dediğiniz gibi:

Alıntı:

bilmiyorlarki ceza hukuku suçluları suçsuz göstermek demek değil


Bu yoruma katılıyorum ve ben kendi adıma bu sözü sadece hukukçu olmayanların değil, sanık avukatlarının da iyice sindirmesi gerektiğine inanıyorum..

Avukatın şu yorumu yapması bence son derece yanlıştır: "benim müvekkilim 20 yıl hapis ceası gerektiren bir suç işlemişse, ben beraat talep edeyim, savcı idam talep etsin, yargıç ortasını bulduğunda adalet tecelli eder". Olaya bu yorumla yaklaştığınız zaman yargıcın ortasını bulamadığı durumlarda suçsuzları mahkum eder, ya da suçluları beraat ettirirsiniz ki ortaya çıkan bu tabloya ne adalet ne de savunma hakkının kutsallığı açısından bir açıklama bulmak imkansızdır. Avukat da, savcı da yargılama sırasında sanığın eylemini adaleti tecelli ettirecek şekilde gerçeğe uygun şekilde irdelerlerse (ki avukat açısından bu yeri geldiğinde BERAAT talep etmemek demek olacaktır) o zaman hem adaletin tecellisi kolaylaşır, hem de avukatlar halkın gözünde filmin kötü adamı rolünde olmaktan kurtulurlar diye düşünüyorum..

Saygılarımla,