Mesajı Okuyun
Old 24-04-2017, 13:15   #2
Av. Suat

 
Varsayılan

İşçinin işçilik alacaklarını talep ettiği bu davada sigortasız olarak çalıştığı dönemlerin belirlenerek işçilik alacaklarının buna göre hesaplanmasını talep hakkı bulunmaktadır. Hemen aşağıdaki yarg. kararı buna ilişkindir.
Buradan yola çıkabilirsiniz. Davanızda kolaylık olur.

Yalnız hakim, olayın kamu düzeni ile de yakından ilgili olduğu gerekçesi ile davayı SGK ya ve savcılığa ihbar edebilir.

Müvekkilinizin gerçekte çalışmadığı ve fakat çalışmış göründüğü bu iki aya ilişkin kayıtlar da böylece re sen sinir.
Olayın suç teşkil eden boyutu var ise ilgililer hakkında dava da açılabilir. Zira SGK ya sunulan ve gerçeği yansıtmayan bu belgeler aynı zamanda resmi birer belgedir. Müvekkilinizden tüm bu konularda bilgilendirildiğine ilişkin yazılı belge almanızda fayda var.

Y. 9. HD. 2008/33883 E. 2009/1887 K. 10/02/2009

Özet : Bilirkişi raporunda bordro tanıklarının beyanlarına göre tespit yapıldığı belirtilmiştir. Yapılan bu açıklamaların ardından öncelikle belirtmek gerekir ki, kesin süreye rağmen hizmet tespiti davası açılmadığı gerekçesiyle davanın reddi yerinde değildir. İşçinin işçilik alacaklarını talep ettiği bu davada sigortasız olarak çalıştığı dönemlerin belirlenerek işçilik alacaklarının buna göre hesaplanmasını talep hakkı bulunmaktadır.
KARAR:
Davacı, davalıya ait işyerinde iş sözleşmesiyle çalıştığını ve haksız olarak sözleşmesinin sona erdirildiğini ileri sürerek ihbar ve kıdem tazminatı ile bir kısın işçilik alacakları için bu davayı açmıştır.
Davalı ise arada iş ilişkisinin olmadığını, davacının işyeri önünde kendisine ait araçla beklediğini ve bazı işyeri müşterileri evlerine götürdüğünü, bu kişilerden ücretini aldığını savunmuştur.
Mahkemece davacı tarafa hizmet tespiti davası açmak için kesin süre verilmiş, davacı taraf süresi içinde hizmet tespiti davası açmamıştır. Mahkemece davacının iş sözleşmesiyle çalıştığının kanıtlanamadığından da söz edilerek kesin süreye rağmen hizmet tespiti davası açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü süresi içinde davacı temyiz etmiştir. Davalıya ait işyerinin oyun salonu ve cafe olarak işletildiği dosya içindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Davacı, davalı tarafından verilen alış veriş, banka işlemleri ve güvenlik işinde çalıştığını belirtmiştir. Davalı ise, davacının işyeri karşısında kendisine ait bir araçla beklediğini ve bazı işyeri müşterilerini evlerine bıraktığını parasını müşterilerden aldığını açıklamıştır. Davacı tanıklarından biri 4 yıl, diğeri 1.5 yıl süreyle davalıya ait işyerinde çalışmış olup, davacının da aynı dönemde işçi olarak işyerinde çalıştığını açıklamışlardır. Davalı tanıkları ise, davacıyı işyerinde çalışırken görmediklerini ancak işyeri kapısının önünde durup geleni gideni karşıladığını ve özel aracıyla parası mukabilinde müşterileri de taşıdığını belirtmişlerdir. Mahkemece emekli Sosyal Sigortalar Kurumu müfettişi bilirkişiden rapor alınmış, davacının davalı ve babasının birlikte işlettikleri işyerinde 2 yıl 19 gün, davalının tek başına işlettiği işyerinde ise 2 yıl 7 ay 12 gün çalıştığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunda bordro tanıklarının beyanlarına göre tespit yapıldığı belirtilmiştir. Yapılan bu açıklamaların ardından öncelikle belirtmek gerekir ki, kesin süreye rağmen hizmet tespiti davası açılmadığı gerekçesiyle davanın reddi yerinde değildir. İşçinin işçilik alacaklarını talep ettiği bu davada sigortasız olarak çalıştığı dönemlerin belirlenerek işçilik alacaklarının buna göre hesaplanmasını talep hakkı bulunmaktadır.
Dosya içeriğine özellikle işyerinde çalışmış olan davacı tanıklarının beyanlarına göre, davacının işverence verilen işleri yerine getirdiği anlaşılmaktadır. Yine davalı tanıkları, davacının işyeri girişinde müşterileri karşılayıp uğurladığını, kendisine ait araçla müşterileri bazen evlerine bıraktığını beyan etmiş olmakla taraflar arasında iş ilişkisinin bulunduğu sonucuna varılmaktadır. İşçinin iş görme edimini yerine getirdiği, işverene bağımlı olarak çalıştığı dosya içeriği ile sabit olmuştur. Davacının, işyeri müşterilerini evlerine getirip götürme işini kendisine ait araçla yapmış olması durumunda dahi, bu eylemi işverene bağımlı şekilde yerine getirdiği, ücretinin üçüncü şahıs konumundaki müşteriler tarafından ödenmesinin iş ilişkisinin geçerliliğini etkilemeyeceği dikkate alındığında mahkemece verilen ret kararının hatalı olduğu sonucuna varılmalıdır. Dosya içinde bulunan bilirkişi raporları bir değerlendirmeye tabi tutularak davaya konu işçilik alacakları konusunda bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. 9. HD. 2008/33883 E. 2009/1887 K. 10/02/2009

Kaynak Linki : http://ismahkemesi.com/2015/09/ucret...tay-kararlari/