Mesajı Okuyun
Old 05-01-2011, 21:37   #3
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan hukukcu1660
Herkese iyi çalışmalar
Müvekkil şirket kendisine ait makineleri X Şirketine satıyor.Makinalar X şirketinin istediği vasıflardan daha da iyi vasıflara sahip. X şirketi uzunca bir süre bu makinaları kullanıyor.Garanti süresi de geçiyor. Makinalar birkaç kez arızalanıyor ve müvekkil şirket tarafından tamir ediliyor. Bu tamir süresi içinde X şirketi benzer makine kiralayarak işini sürdürüyor.Daha sonra şirket bu makinaların sözleşmeyle kararlaştırılan makinalar olmadığını, istenilen vasıfları taşımadığını belirterek ödedikleri makine bedellerinin kendilerine ödenmesini, makineleri iade edeceklerini ve tamir süresinde verdikleri kira bedellerini de dava açarak müvekkil şirketten talep ediyor. Davada verilen bilirkişi raporunda burada alıcıya satılandan başka bir mal teslim edildiği (aluid teslim ) , böyle bir durumda Borçlar Kanunu 194. Md ayıba karşı tekeffül hükümleri değil; Borçlar Kanunu 96 .md. ve devamı ‘’hakkın kısmen ya da tamamen yerine getirilmemesi… ‘’ hükümlerin uygulanması gerektiğini belirtmişlerdir. Ancak davacı X şirketi bu makinelerden teslim aldığı tarihten itibaren belli sürelerde kullandığı için Borçlar Kanunu 98/2 maddesi ‘’Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümler kıyas yoluyla sözleşmeye aykırılık hallerine de uygulanır’’ hükmünün de göz önünde tutulması gerektiğini söylüyor. Benim sormak istediğim husus; makinelerin sahibi olan müvekkilim için kullanılan süre içinde makinelerin yıpranma payı ve kullanım süresine ilişkin bedeli nasıl talep edebilirim ya da ödeyecek olduğumuz makine bedelinden nasıl indirebilirim?Bu konuda deneyimi ve bilgisi olan arkadaşlardan yardım bekliyorum. Şimdiden teşekkürler. İyi çalışmalar..

Bilirkişilerin BK.96. dairesinde konunun değerlendirilebileceğine dair görüşü bence de doğrudur.

Ancak anlayamadığım husus; garanti süresi boyunca ürünü kullanan ve hiç ses çıkarmayan alıcının, uzunca bir süre sonra aliud teslim iddiasını dile getirmesinin MK.2 yasağına takılmamasıdır. Böyle bir iddia (makine farklılığını alıcı bilecek durumda ise, mesala meslekten alıcı ise bildiği varsayılabilir....) kanaatimce dürüstlük kuralına aykırıdır.

Sorunuza gelince;

BK.96. madde Kötü ifa olarak bilinen ve neticeleri ise zararın giderimini amaçlayan yani Tazminata ilişkin olan bir hükümdür. Tazminat ise bilindiği üzere zararı içerir. Alıcının zararı, kullanım süresi boyunca sağladığı fayda düşülerek hesaplanır. Bu nedenle raporda zarar hesabı da yapılmış olmalıdır. Hesaplama yapıldığı halde kullanım nedeniyle istifade tutarı düşülmemişse itiraz etmelisiniz. (Diye düşünüyorum)