Mesajı Okuyun
Old 13-10-2006, 02:15   #8
ibreti

 
Varsayılan

Pazartesi günlerini hiç sevmem.
Buradaki açıklamalar da sevmediğim Pazartesi günleri gibi.
Vatandaş bir önceki Pazartesi günü bir adli evrak almıştır. Önce zarfı açıp satır satır okur, yorum yapar. Sonra komşu esnafa sorar. Kimisi okumadan, kimisi okuyarak yorum yapar. Salı, Çarşamba, Perşembe, Cuma, Cumartesi, Pazar böyle geçmiştir. Düğüne-cenazeye gitmiştir. Gittiği her yerde bu adli belgeyi açar, okur, anlatır, yorum yapar, yorumlar yaptırır...
Hasılı kesin kaanati oluşmuştur vatandaşın. Elindeki evrakın ne olduğunu ve ne yapması gerektiğini çok iyi bilmektedir..
Pazartesi günü yolu şehre düşer. Eli cebinde ve avucunda da sıkı sıkı tuttuğu evrak.. Bir tabela iki tabela üç tabela diye tabelaları saya saya gezinir caddede.
Tesadüfen benim tabela çıkar karşısına... Avukat felanca...
Bürodayım. Çıkmak üzereyim. Çantamı son kez gözden geçiriyorum. Çayımı bile yarım bırakacağım. Derken kapı çalınır. Açarım, vatandaş karşımda...
Kısacık bir şey soracaktır.
Önce belgeyi isterim. Alırım fakat okunacak hali kalmamış...
Zar zor okumaya çalışırım. Bu arada vatandaş geçen haftanın bütün derlemelerini anlatır bir bir...
Olayın hukuki boyutunu anlatmaya çabalarım ama dinlemez. Beni sınamaya gelmiştir zaten. Akıl almaya değil, akıl vermeye; öğrenmeye değil, öğretmeye gelmiştir.
Hemen her Pazartesi yaşarım bunu.

Şimdi anladınız mı neyin haklı bulunduğunu Sn.Balku

Saygılarımla...