Mesajı Okuyun
Old 28-05-2007, 13:34   #2
hidayet

 
Varsayılan

Değerli meslektaşım savunmanın tam aksi yönde bir karar olmamakla beraber idarenin sorumluluğunun ve nedensellik bağının araştırılması gerektiği yönündeki aşağıdaki karar bir başlangıç olabilir.İncelemenizi öneririm.

T.C.
DANIŞTAY
8. DAİRE
E. 1996/2151
K. 1998/3975
T. 30.11.1998
• NEDENSELLİK BAĞI ( Zarar ve Eylem Arasında )
• TIKALI ANA KANALİZASYON BORUSUNU AÇMA SIRASINDA OLUŞAN ZARAR ( İdarenin Sorumluluğu İçin Zarar ve Eylem Arasında Nedensellik Bağı Bulunması )
• İDARENİN SORUMLULUĞU ( Zarar ve Eylem Arasında Nedensellik Bağı Bulunması )
818/m.41
ÖZET : Zarar ile eylem arasındaki nedensellik konusunda idarenin sorumluluğu araştırılmadan karar verilmesi doğru değildir.

İstemin Özeti: Davalı idarenin tıkalı ana kanalizasyon borusunu açma işlemi sırasında uygulanan tazyikli su nedeniyle, davacının, evini pis su basması sonucu uğradığını öne sürdüğü 126.275.200 liranın yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açılan davayı: Tarifeler Yönetmeliğine göre, kanalizasyon şebekesine bağlı veya bağlanacak olan binaların bodrum katlarının atık suları cazibe ile akıtabilme dahi, taşınmaz sahibinin parsel çıkış bacasında atık suyun geri gelmesini önleyecek tedbir almak zorunda olduğu, aksi takdirde binaların uğrayacakları zarardan idarenin sorumlu olmayacağının belirtildiği, bu nedenle zarar ile idarenin eylemi arasında nedensellik bağının bulunmadığı ve davacının alt yapı yönünden gerekli önlemi almayan bina sahibi hakkında yasal başvuru hakkına sahip bulunduğu, ayrıca zararın tesbiti için adli yargıda yapılan tesbitin davanın çözümünde kanaat oluşturmaktan uzak olduğu gerekçesiyle reddeden Ankara 3. İdare Mahkemesinin 20.12.1995 gün ve 2019 sayılı Kararının, olayda idarenin kusurunun olup olmadığının teknik bir heyetçe değerlendirilmesi gerektiği öne sürülerek 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.

Savunmanın Özeti: Yanıt verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi İ.Ö.`nün Düşüncesi: Eksik incelemeye dayalı idare mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı H.E.Ç.`nin Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.

Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

Türk milleti adına hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü: Uyuşmazlık davalı idarenin tıkalı ana kanalizasyon borusunu açma işlemi sırasında uygulanan tazyikli su nedeniyle davacının evini pis su basması sonucu uğradığını öne sürdüğü zararın tazmini isteminden kaynaklanmaktadır.

... Tarifeler Yönetmeliğinde, bina sahiplerince parsel çıkış bacasında atık suyun geri gelmesini önleyecek tedbirleri almak zorunda oldukları belirtilmiş ise de, bina sahiplerince bu işlemin usule ve tekniğine uygun bir biçimde yapılması ve istenilmesi konusunda, davalı idarenin denetim ve izin verme gibi ne tür sorumluluklarının bulunduğu ve olayda uygulanan tazyikli suyun bu önlemler olsa bile zarara neden olup olmayacağının araştırılarak, zarar ile eylem arasındaki nedensellik konusunda idarenin sorumluluğunun belirlenmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle eksik incelemeye dayalı Ankara 3. İdare Mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine, 30.11.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.

Kazancı Yay.