Mesajı Okuyun
Old 12-12-2006, 10:14   #27
NİLGÜN SEYMEN

 
İnceleme Yaşanmış bir olaydan gerçek kesitler=

Feyyaz,bir devlet okulunda coğrafya öğretmeniyken ek ders olarak İngilizce ve de Sosyal Bilgiler derslerinde de ara sıra vekaleten girerek kendisini çalıştığı okulda sevdirmeyi başarmıştı.
Bir dönem sonunda,müdür muavinliği ünvanı ile farklı bir okula tayini çıktığında,buna sevinen kızı Eda ve eşi Sevim kadar çoşkulu bir tepki gösterememişti ilk anda.
Eşi Sevim de yine Bursa'da bir ilköğretim okulunda geçen yıl aldığı öğrencilerine ikinci sınıfa giriyordu.
Kızları Eda lise sondaydı aynı zamanda da ÖSS.sınavlarına hazırlanıyor,birbirlerinin yüzünü sadece hafta sonları pazar günleri görebiliyorlardı net olarak, o da kahvaltı esnasında oluyordu genellikle.

Bu yoğun ve istekli yaşam temposu,hem çok yorucu,hem de mutluluk verici olduğu kadar da;karı koca ilişkilerinde dialog kopukluklarına da sebep veriyordu.
KONUŞACAK VE BİRBİRLERİNİ PAYLAŞACAK ZAMAN OLMUYORDU BU AĞIR ZAMANLAMA İÇİNDE.

Feyyaz,okulun yıl sonu törenleri dolayısı ile sık,sık bir araya gelerek toplandıkları öğretmenler odasında,ANASINIFI öğretmeni olarak okula bu yıl tayin olan AyşegülHanım'ın kendisine karşı samimi ve sevecen yaklaşımlşarını ilk haftalarda görmemezlikten gelmekle geçiştirmeye çalışmıştı ama daha sonraları müsamere çalışmalarını izlemek ve denetlemek amacı ile çağırıldığı ana sınıfı salonuna sık sık uğramaya başlamıştı.

Zamanla bu samiyet dışarı da taşmış,Mudanya iskelesinde akşam yemekleri,Uludağ'da mangal ziyafetleri,Oylat kaplıcalarına kaçamak ziyaretler vs.İlişkileri de sağda solda,kulaktan kulağa yayılarak,eşine ve biricik kızına kadar gelmişti.
Sevim,bu ağır darbe ile sendelemiş,bunun sorumlusu olarak kendisini SUÇLU bularak ilk başta kuaföre uğrayarak saç modelini değiştirmiş,sarı röfle ve dalgalı saçları ile eşinin kendisine geri kazanması için yeterli bir adım olabileceğini düşünmüştü.
Aynı hafta kredi kartı limitini ilk kez aşarak kendisine şık bir pardüse ve kıayafet alarak coşku ile eve dönerek,
zarif bir sofra hazırlamıştı.
Eda'yı da anneannesine yollamıştı o haftasonu.
Ama nafile.Feyyaz kendisini o kadar kaptırmıştı ki AYŞEGÜL'ün büyüsüne ne o akşam oturulmuştu o şamdanlarla donatılmış akşam sofralarına ne de bir başka akşamları oldu.
Feyyaz kendisini öfkeli bir sert çıkışla eve atıyor,okuldan arta kalan zamanlarını aşkı ile geçirerek,
eve tam anlamıyle aksi,sinirli,tahammülsüz yabancı bir FEYYAZ olarak dönüyordu.

Bir sabah,
SEVİM sancılandı,tam da okula gidecekleri bir sabahtı,evde kimse yoktu.
Feyyaz her zamanki gibi AYŞEGÜL'ü evinden almak için kırkbeş dakika önce evden çıkmıştı.
Büyük bir gayretle telefona uzandı Sevim ve ambulans çağırdı,kız kardeşini aradı ve eve gelmesini istedi.
Saaat on otuzdu.Doktor elinde rontgen sonuçlaı ile karşısında dev bir gölge gibi belirmişti.
Sevim hanım maalesef KANSER!
Rahiminizi almamız gerekecek.Eşinizi derhal haberdar ediniz bunu hemen bu hafta yapmalıyız.
Sevim eşini aradığında hıçkırıklarını tutamıyordu.
Feyyaz sert ve buz gibi bir ses tonu ile yanıtladı:
-Tamam olman gerekiyorsa ol ameliyatı.
Ben uğrarım hastahaneye.

Sevim yıllarca aynı yastığa baş koyduğu adamı asla tanıyamıyordu artık.Ve öylesine acı çekmişti ki eşinin bu
tercihinden dolayı,hatta ilk aylarda ,
GELİP GEÇİCİ BİR MACERADIR GÖRMEMEZLİKTEN GELEYİM,zerafetini bile sunmuştu eşine.

Ama nafile.
Sevim hastahaneden eve döndüğünde ikinci bir vurgun daha yemiş,kendisini hastahanede bir kez bile görmeye gelmeyen FEYYAZ'ın özel eşyalarını toplayarak,AYŞEGÜL'ün evine taşındığını öğrenmiş ve yıkılmıştı.

Bu arada okulda FEYYAZ'ın insiyatifindeki KORUMA DERNEĞİ ÖDENEKLERİ ve bütçe konusunda açıklar çıkmış,
TUNUS GEZİSİ gibi kaçamakların bilançosunu okulun bütçesine çıkarmasının incelemelerini yapmak üzere MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI nezaretinde bir müfettiş ve inceleme heyeti OKULA ANSIZIN BASKIN DÜZENLEYEREK,tüm dosya ve gider faturalarını mercek altına almıştı.

Feyyaz meblağını açıklayamayacağı kadar para gasp etmişti okuldan.
Ardından eşi hemen bir avukat tutarak boşanma ve tazminat davalarını üst üste açmış ve de kazanmıştı,üstelik evliliklerinin yirmi iki yılı süresince satın almış oldukları MÜŞTEREK TÜM MALLARA ŞERH koydurmuş ve payını satış yolu ile geri almıştı.
Ne kızı,ne eşi,ne işi vardı artık FEYYAZ'ın.
Tabi para ve prestij bitince AYŞEGÜL de terketmişti kendisini.

NEDEN?
Sadece yalanlar ile başlayan sahte heyecanlar için!
Değer miydi?
Bunun yanıtını da hikayemizin kahramanı FEYYAZ verebilir ancak...

SEVGİYLE KALIN
----------------

12.ARALIK 2006/10.14