Mesajı Okuyun
Old 14-03-2008, 08:35   #1
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan Kadın ve Sosyal Güvenlik

Kadının adı sosyal güvenlikte de yok

Yeni sistemle isteğe bağlı sigortalılık seçildiğinde isteğe bağlı sigorta primi yanı sıra sağlık sigortası primi de yatırılacak.

Kadın Emeği ve İstihdamı Girişimi: 15 yaş üstü 25 milyon kadının çoğu eş, anne-baba ya da çocuğuna bağımlı kalacak. Çalışanlara bile koruma yok!



ANKARA - Sayıları 25 milyon civarında olan 15 yaş üstü toplam kadın nüfusun 17-18 milyon kişilik bölümü eşi, çocuğu veya anne-babasının sigortalılığından dolayı 'bağımlı' durumda, ya da tümüyle sistem dışında yeralıyor.
Mart 2007 itibarıyla sadece 3 milyon 2 bin 741 kadın 'sosyal güvenlik sisteminin öznesi', yani aktif sigortalı olarak çalışıyor.
Emekli prim gün sayısının kademeli olarak 7 binden 9 bin güne, halen kadınlar için 43-58 olan yaş haddinin de 65 güne çıkartılacak olmasının, kadınları kayıt dışı çalışmaya yönelteceği veya evine kapatacağı ileri sürüldü. Kadın Emeği ve İstihdamı Girişimi (KEİG) Platformu bünyesindeki çalışma grubu, TBMM Genel Kurulu'nda haftaya görüşülecek Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu tasarısını, kadınlar açısından tarayarak rapor hazırladı.

'Kadın eve kapanır'
Rapora katkıda bulunan İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Fakültesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kadriye Bakırcı, sosyal güvenlik yasa tasarısının prim gün sayısını kademeli olarak 7 binden 9 bin güne, şu an 43-58 olan emeklilik yaşını da kadınlar açısından uzun vadede 65'e çıkartan hükümlerin en çok kadın istihdamını olumsuz etkileyeceğini vurguladı.
Sendikasız veya kamu dışındaki işyerlerinde çalışan kadınların, çeşitli sebeplerle işe sık sık ara vermek durumunda kalmaları nedeniyle şu anda 7 bin prim gün sayısını doldurmakta bile zorlandıklarına dikkat çeken Bakırcı, şöyle konuştu:

"Kamu ya da sendikalı işyerleri dışındaki işyerlerinde çalışan kadınlar, işsizliğin yaygınlaştığı, ülke genelinde ya da işyerinde bir kriz ortaya çıktığında işverenin ilk gözden çıkardığı işçilerdir.
Yeni sistemde ise prim gün sayısı her yıl 100 gün artarak 9 bin güne, emeklilik yaşı da erkeklerle aynı seviyeye, yani 65'e çıkıyor. Bu durumda, emekli olma koşullarının zorlaştığını gören kadın, 'nasıl olsa emekli olamayacağım' diyerek, ya işverene gidip 'beni sigortalı yapma, sigorta primini bana öde' diyerek kayıt dışı çalışacak. Ya da çalışmayı bırakıp, evine kapanacak." Halen çalışma çağındaki kadınların sadece yüzde 20'sinin bir işte çalıştığını, bu çalışan kadınların da sadece yüzde 25'inin kayıtlı olduğunu vurgulayan Bakırcı, tasarının, kadın yoksulluğunu artırmasından kaygılandıklarını anlattı. KEİG'in raporunda da yasa tasarısına ilişkin tespit ve öneriler şöyle sıralandı:

Dul, yetim aylığı: Dul eşe ve kız çocuklara bağlanan aylığın alt sınırı yeni sistemde kaldırılmaktadır. Böylelikle, bağlanacak aylık, halen var olan alt sınırdan daha düşük olarak belirlenebilecektir. Ölüm toptan ödeme miktarı düşerken, ölen sigortalının kız çocuğuna evlendiği takdirde verilen evlenme ödeneği 24 aydan 12 aya düşürülüyor. Cenaze ödeneğinden yararlanma şartları ağırlaştırılıyor.

Kız çocuğuna GSS primi zorunluluğu: Sigortalının 18 yaşındaki (yükseköğrenimde ise 25 yaş üstü) kız çocukları, sigortalı anne babası hayattayken de öldüğü durumda da Genel Sağlık Sigortası (GSS) primi yatırmak zorunda olacak. Bu durum isteğe bağlı değil. Bir ailede, örneğin iki ya da üç 18 yaş üstü evli olmayan ve çalışmayan kız çocuğu varsa, hepsi için ayrı sağlık sigortası ödenmesi zorunlu olacak.

Hükümlü-tutuklu eşi: Cezaevlerindeki döner sermaye işletmelerine bağlı olarak dışarıya satılan ürünlerin üretildiği işliklerde çok cüzi düzeyde ücretle çalışan hükümlü ve tutukluların yürürlükteki mevzuata göre halen yararlanmakta oldukları sağlık sigortası, yeni düzenlemeyle geri alınıyor. Bu düzenlemenin doğrudan mağduriyete yol açacağı kesim, hükümlü ve tutuklunun bakmakla yükümlü olduğu kişiler, yani, eşleri, anaları, babaları ile çocukları olacak. Yeni yasa tasarısına göre bu kadınlar kendi sağlık sigorta primlerini ödemek zorunda kalacaklar.

Kadın açısından isteğe bağlı sigortalılık: Yeni sistemde, hak sahibi sigortalıya bağımlı/dışlanan kadınlar, sağlık sigortasına ek olarak emekli aylığından yararlanmak amacıyla isteğe bağlı sigortalı olabilecek. Ancak avantaj gibi görünen bu seçeneğin pratikte bir geçerliliği yok. Zira isteğe bağlı sigortalı oldukları takdirde, bağımlı olarak ilişkilendikleri sigortalının sağlık sigortasından yararlanması elinden alınıyor. Böylece, isteğe bağlı sigorta primi yanı sıra sağlık sigortası primi de yatırmak zorunda kalacaklar. Prim miktarları uzun vadeli sigorta kolları (emeklilik) için yüzde 20, GSS (sağlık) için yüzde 12 olmak üzere, brüt asgari ücretin yüzde 32'si (şu an 194 YTL) olacak.

Esnek çalışan kadının emekliliği zor: Kısmi süreli iş akitleri, evde çalışma, tele çalışma, geçici iş ilişkisi gibi esnek çalışma ilişkisi içinde çalışan kadın işçiler, çalıştıkları süreler için tam süreli çalışanlar gibi kısa ve uzun vadeli sigorta kollarına tabi olacaklar.
Örneğin, esnek çalışan kadın işçiler, bir ayın on günü çalışmakta ise, geçici iş göremezlik ödeneğine hak kazanabilmek için gerekli 120 günlük primi 12 ayda, analık sigortasına hak kazanabilmek için gerekli 90 günlük primi dokuz ayda doldurabilecekler. Emekli olduğunda ellerine az bir para geçecek.

Tarımda çalışan geçici işçi kadınlar: Yeni sistemde kamu idareleri hariç olmak üzere, tarım işlerinde veya orman işlerinde hizmet akdiyle sürekli olmayan işlerde çalışanlar, zorunlu sosyal sigorta kapsamı dışında kalacaklar. Ayrıca, 50'den az işçi çalıştıran tarım ve orman işletmelerinde çalışan geçici işçi kadınlar da İş Yasası'nın dışında yer almaktalar.

Genelevde çalışanlara yıpranma hakkı verilmeli: Gerek yürürlükteki rejimde, gerekse yeni yasa tasarısında genelevde çalışan işçi kadınların sigorta kolları için aranan hak kazanma koşulları diğer işçilerle aynı. Bu grupta çalışan kadınların, 65 yaş ve 9000 prim gün koşullarını tamamlayarak emekliliğe hak kazanmalarının mümkün olmadığı açık. Ağır çalışma şartlarına sahip genelevdeki kadın işçilere fiili hizmet zammı hakkı sağlanmalı.

Hükümlü ve tutuklu olan işçi kadınlar: Yeni sistemde hizmet akdiyle çalışmamakla birlikte, ceza infaz kurumlarıyla tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri ünitelerde çalıştırılan hükümlü ve tutuklu işçi kadınlar sadece iş kazası ve meslek hastalığıyla analık sigortasından yararlanacaklar. Oysa, yürürlükteki mevzuata göre, bu gruptaki işçi kadınlar, sayılan sigorta kollarının yanı sıra hastalık sigortasından da yararlanıyor. Dolayısıyla bakmakla yükümlü oldukları kişiler de hastalık sigortası kapsamında.

Ev hizmetlerinde çalışan kadınlar: Ev hizmetlerinde süreksiz çalışan gündelikçi kadınlar sosyal güvenlik sisteminden dışlanıyor.

14/03/2008


AHMET KIVANÇ

http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=250121