Mesajı Okuyun
Old 05-04-2008, 14:51   #4
Kemal Yıldırım

 
Varsayılan

- Yargıtay HGK, 20.03.1974 tarih, 1970/T-1053 E. ve 1974/222 K. sayılı karar,
- Yargıtay 15. HD, 11.05.2000 tarih, 1999/4655 E. ve 2000/2324 K. sayılı karar.

Yargıtay' ın sitesi hata verdiği için bu iki karara ulaşamadım. Mevzuat programlarından ulaşabilirsiniz.

- 19. Hukuk Dairesi 2006/11401 E., 2007/3998 K.

CEZAİ ŞARTIN İNDİRİLMESİ
TACİR

6762 S. TÜRK TİCARET KANUNU [ Madde 24 ]

"ÖZET"

TACİR OLAN BİR BORÇLU, KURAL OLARAK CEZAİ ŞARTIN FAHİŞ OLDUĞU İDDİASIYLA İNDİRİM YAPILMASINI İSTEYEMEZ. ANCAK, CEZAİ ŞARTIN BORÇLUNUN İKTİSADEN MAHVINA NEDEN OLACAK DERECEDE YÜKSEK OLMASI HALİNDE İNDİRİM YAPILABİLİR.

"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Davacı vekili, taraflar arasında 15.09.2001 tarihinde satış sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme sona ermeden davalı yanca başka firmanın ürünlerinin bulundurulup satıldığını, sözleşmeye aykırılığın tespitinin mahkemece yapıldığını belirterek sözleşmede kararlaştırılan 10.000 ABD Doları karşılığı Türk Lirası cezai şartın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalılar vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece; iddia, savunma, sözleşme tespit dosyası, bilirkişi raporlarına göre, davalı yanın davacının ürünlerini satması gerekirken başka firma ürünlerini bulundurmak suretiyle sözleşmeye aykırı davrandığı, cezai şarta hükmedilme koşullarının oluştuğu, ancak sözleşmede belirtilen cezai şarta hükmedilmesi halinde davalıların ekonomik mahvına neden olacağı, bu nedenle cezai şartın tenkisi gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, 2.000 USD cezai şart alacağının fiili ödeme günündeki YTL karşılığının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2-Kural olarak, TTK'nın 24. maddesi uyarınca tacir sıfatını haiz bir borçlu, fahiş olduğu iddiasıyla cezai şarttan indirim yapılmasını isteyemez. Ancak, kararlaştırılan cezai şart miktarının borçlunun iktisaden mahvına sebep olacak derecede yüksek olduğu hallerde cezai şarttan indirim yapılabileceği Yargıtay'ın oturmuş içtihatları gereğidir. Nitekim mahkemece bu gerekçelerle cezai şarttan indirim yapılmıştır. Ancak, toplanan deliller, sözleşme içeriği, borçlunun ekonomik durumu gözetildiğinde yapılan indirimin çok fazla olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece somut olayın özelliği ve davalının ekonomik durumu gözetilerek daha makul düzeyde indirim yapılmak üzere hükmün bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacı vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte gösterilen nedenle hükmün temyiz eden davacı yararına (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 19.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

UYAP Mevzuat...