Mesajı Okuyun
Old 22-05-2007, 18:11   #2
tamtesebbus34

 
Varsayılan karar

İmarbank faturası BDDK ve SPK'ya
İmarbank'tan aldıkları devlet iç borçlanma senedi elinde kalan mağdurlar BDDK ve SPK'yı suçluyordu. FOTOĞRAF: DHA
İmarbank'tan DİBS alanların hak kaybında SPK ve BDDK'yı sorumlu tutan mahkeme kararı Danıştay tarafından onaylandı. Bu durumda, mağdurun senet bedelini SPK ve BDDK ödeyecek
09/02/2007 (1077 kişi okudu)
RADİKAL - ANKARA - Danıştay, yönetimine el konulmadan önce İmarbank'tan Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS) alanların hak kaybından hem Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) hem Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun (BDDK) sorumlu olduğu yolundaki mahkeme kararına destek verdi. Kararla bir vatandaşın İmarbank'tan satın aldığı 21 bin 547 YTL'lik DİBS bedelinin, SPK ve BDDK tarafından tazminine ilişkin karar onanmış oldu.
İmarbank'tan izinsiz, dolayısıyla yasaya aykırı iç borçlanma senedi satışından hangi kurumun yetkili olduğu tartışması yaşanmıştı. Senetler ellerinde kalan vatandaşların açtıkları davalarda ne SPK, ne BDDK sorumluluk üstlenmemiş, iki kurum da denetim görevinin diğer kurumda olduğunu öne sürmüştü. İmarbank'tan aldığı 21 bin 547 YTL'lik devlet iç borçlanma senedi bedelinin sorumlu kurumlarca karşılanmasını isteyen bir vatandaşın davası da Ankara 10. İdare Mahkemesi'nce karara bağlanmıştı. Mahkeme, denetim görevini yerine getirmedikleri gerekçesiyle oluşan zararın SPK ve BDDK tarafından tazmin edilmesini kararlaştırmıştı.
Bunun üzerine iki kurum da Danıştay'a temyiz başvurusunda bulunmuş, kurumlarının sorumlu tutulamayacağına karar verilmesini istemişti. SPK'nın temyiz gerekçesinde, kendi menkul kıymetlerini halka arz eden bankalarla sermaye piyasası faaliyetinde bulunan bankaların, sınırlı olarak Sermaye Piyasası Kanunu hükümlerine tabi olduğu, Sermaye Piyasası Kurumu niteliği taşımayan bankaların ilgili mevzuata aykırı işlemi olup olmadığını denetim yetkisinin SPK değil, BDDK'da olduğunu savunmuştu.
BDDK da temyiz gerekçesinde, izinsiz sermaye piyasası faaliyetlerinin durdurulması için gerekli her tedbiri almanın SPK'nın görevleri arasında olduğu, dolayısıyla hizmet kusurunun SPK'ya ait olması gerektiğini öne sürmüştü.
İki kurum da sorumlu
13. Daire iki kurumun temyiz başvurularıyla ilgili incelemesini tamamladı. Mahkeme, izinsiz senet satışına engel olunmamasından doğan hak kaybından iki kurumun da sorumlu olduğuna ilişkin kararın hukuka uygun olduğuna ve SPK ve BDDK'nın temyiz istemlerinin yerinde olmadığına karar verdi. Dairenin kararında, bankanın yetkisi olmadığı halde 21 Ekim 2002'den itibaren yoğun devlet iç borçlanma senedi satışına başladığı, bunu gazete ve televizyon reklamlarıyla halka duyurduğu anımsatıldı.
Daire, İdare Mahkemesi'nin, 'bankanın izinsiz DİBS sattığının BDDK yetkililerince bilindiği halde önlem alınmadığı, kurumun düzenleyici önlemler alma görevini gereği gibi yerine getirmediği ve tasarruf sahiplerinin hak ve çıkarlarını korumadığı, SPK'nın ise sermaye piyasasını ilgilendiren satışa engel olmayarak hizmet kusuru işlediği' dolayısıyla, "iki kurumun da hizmet kusuru bulunduğu" tespitini paylaştı.
BDDK ve SPK'nın 'sorumlu değiliz' itirazını reddeden 13. Dairenin, İdare Mahkemesi'nin aksi kararını onaylamasıyla, vatandaşın İmarbank'tan aldığı 21 bin 547 YTL'lik DİBS bedelinin, BDDK ve SPK tarafından tazmini kararı da kesinleşmiş oldu.

İmar Bankası’ndan Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS) alımı sebebiyle uğranıldığı iddia edilen zararların tazmini talebiyle diğer kurumlar yanında Kurulumuz aleyhine de idari yargıda tam yargı davaları açılmaktadır. Anılan davalarda verilen ve kesinleşen yargı kararları doğrultusunda işlem tesis edilecektirDanıştay 13. Dairesi’nin E.2006/4273, K.2007/48 sayılı kararı sadece davanın tarafları hakkında hüküm ve sonuç doğurmakta olup, söz konusu karara dayanılarak üçüncü kişilerin herhangi bir hak talep etmeleri imkanı bulunmamaktadır.Spk başvuruları bu şekilde cevaplamakta. fakat danıştay kararı emsal teşkil eder diye düşünüyorum