Mesajı Okuyun
Old 09-07-2014, 10:39   #2
halit pamuk

 
Varsayılan

18. Hukuk Dairesinin aşağıdaki kararı yol göstericidir:

18. HUKUK DAİRESİ
E. 2001/8521
K. 2001/8314
T. 2.10.2001
DAVA : Dava dilekçesinde itirazın iptali, karşı davada ise takibin iptali ile kat malikleri kurulunca alınan kararın iptali istenilmiştir. Mahkemece asıl dava yönünden davanın kabulü karşı dava yönündenhusumetin reddi cihetine gidilmiş, hüküm davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Kat Mülkiyeti Kanununun 33.maddesi; kat malikleri kurulu kararlarına karşı dava hakkını kat maliklerine tanımış ise de, Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına göre Kat Mülkiyeti Yasası bütünü ile dikkate alındığında, bağımsız bölümlerden birinden, kiracı vs. sıfatla daimi şekilde faydalananların da doğrudan doğruya kullanımlarını ilgilendiren veya yasal olarak sorumlu bulundukları bir hususla ilgili olarak oturduğu bağımsız bölüme hasren verilen kat malikleri kurulu kararlarına karşı dava açabilecekleri kabul edilmektedir.
Somut olayda, davalı kiracı vekili, müvekkilinin icarında bulunan ve dershane olarak kullanılan işhanının 6 katını ve apartmanın ortak yerlerini işin gereği geceli, gündüzlü ve hafta sonu da dahil uzun süreli kullandığı ve buna bağlı olarak (su, temizlik, elektrik vb. gibi) fazla ortak sarfiyata neden oldukları gerekçesi ile, kat malikleri kurulunca verilen ve bu kattan, diğer katlardan alınan aidatın bir misli daha fazla tazminat aidatı alınmasına dair bulunan kararın yasaya aykırılık teşkil ettiğinden bahisle itirazın iptali davasına karşılık dava olarak, bu kararın iptalini istemiştir.
Kat Mülkiyeti Kanununun 22.maddesi hükmü uyarınca, ortak giderlerin ödenmesinden kat malikleri ile birlikte sorumlu olan kiracının, doğrudan doğruya icarında bulunan katla ilgili olarak verilen karar genel nitelikte olmayıp, doğrudan kiracının hak ve sorumluluğu ile ilgili özel bir karar niteliği taşıdığından, yukarıda açıklanan gerekçelerle, kiracı davalının bu hususta dava hakkının kabulü gerekirken, aktif husumetehliyetinin bulunmadığından bahisle davasının reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş olup, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Mahkemece, davalı karşılık davacı kiracının aktif husumet ehliyetinin varlığı kabul edilerek, işin esasına girilip, kat malikleri kurulu toplantısının usulsüzlüğü iddiası da dikkate alınarak tahkikatın ikmal edilip, hasıl olacak sonuca göre her iki dava yönünden bir karar verilmelidir.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmak- sızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 2.10.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.