Mesajı Okuyun
Old 16-07-2009, 20:47   #8
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Hades
Sayın Av. Mehmet Saim Dikici,



itirazın iptali davası olduğunu iddia ettiğim kanaatinde değilim Nitekim;



demiştim

Ayrıca;



davaların niteliği açısından da bir sorun yok

Diyorum ki: yukarıda belirttiğim sebeplerle "takibi başlatan alacaklı vekili" böyle bir itiraz öne süremez(diye düşünüyorum)

Saygılarımla...

Peki. Öyle diyorsanız öyledir. Siz aynen:

Alıntı:
Yazan Hades
Yukarıdaki karar, "itirazın iptali davası" ikame ettiğimizde borçlunun vekiline değil borçluya tebligat yapılması gereği ile örtüşen bir mantıkla verilmiştir

Dediğiniz için, ben o manayı verdim.

Netice itibariyle farklı değerlendirmemiz normaldir. Avukatlık görevinin sınırı taraflarca, yani (vekil - vekil eden) arasında emredici hukuk kaidelerine aykırı olmamak kaydıyla serbestçe çizilebilir. Bu temelde vekil ile avukat icra müdürlüğü işlemleri ile sınırlı olarak anlaşmış da olabilirler. Taraflar arasında sözleşme varsa öncelikle sözleşme hükümleri uygulanır. Yani genl nitelikli avukatlık kanunu hükümleri sözleşmede hüküm bulunmayan durumlar için caridir. Bu itibarla vekil, vekillik görevinin icra daireleri ile sınırlı olduğunu ve mahkemeleri kapsamadığını belirtiyorsa o beyana itibar etmek doğru olur, diye düşünüyorum.

Sayın Wellan'ın ve Sayın Hades'in fikirlerine de saygı duyuyorum.